Haldun Dormen’in Bakırköy Belediye Tiyatroları için yeniden yazıp yönettiği ‘Sokak Kızı İrma Müzikali’ bu kez Paris’in arka sokaklarında değil; İstanbul’da, Tarlabaşı’nda geçiyor. Oyun, fahişelerin çalıştığı semte yeni bir polis memurunun atanması ile başlar..
YÖNETMEN HALDUN DORMEN’İN OYUN HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ:
İrma’yı yeniden sahneye koymam teklif edilince , bu kez onu istanbul’a getirmeyi ve masalımsı serüvenini İstanbulda sürdürmesinin çok daha iyi olacağını düşündüm. Provalarda anladığım kadarı ile doğru düşünmüşüm. Umarım izleyicilerimizde benimle aynı fikirde olurlar ve sevgili İrma doğuşundan tam elli beş yıl sonra hak ettiği ilgiyi ve sevgiyi yeniden kazanır.
İrma hiç kuşkusuz benim meslek hayatımın en önemli aşamalarından biri olmuştur. 1961’lerde o günlerde, 2500 kişilik Atlas Sineması’nı tıklım tıklım doldurmuş ve Türkiye’de yapılan ilk batılı müzikal olarak büyük ün ve başarı kazanmıştı…. Oysa kadrom Gülriz Sururi ve İzzet Günay dışında, müzikal görmek şöyle dursun, tüm yaşamlarında bir şarkıyı bile baştan sona söylememiş olan oyunculardan oluşuyordu. Ona rağmen İrma unutulmaz bir yapıt oldu.
Bakırköy Belediye Tiyatrosu’nun değerli elamanları ile (çok şükür hepsi de şarkı söyleyebiliyor) çok keyifli bir çalışma yaptık ve kanımca İrma’yı Türkiye’ye okutabildik.
Konusunu pek fazla değiştirmeden, birkaç yeni karekter de ekleyerek, oyunu baştan yazdım ama müziğinin bir notasına bile dokunmadık. Edith Piaf içinde şarkılar yazmış olan Marguerita ve Mannot’nun müziği öylesine doğru ve güzel ki, öykünün İstanbulda geçmesine bile inanılmaz bir şekilde uyuyor. Uzun sözün kısası İrma’mız benim için yepyeni bir heyecan ve keyif kaynağı oldu…. Hiç Kuşkum yok ki oyuncular içinde öyle… Hep birlikte, izleyicilerin de aynı duygularla tiyatrodan ayrılmalarını umuyoruz.
Dekor: Osman Şengezer