Tiyatro mevsiminin sonu yaklaşırken ödüller de belirlenmeye, törenler düzenlenmeye başladı. Dolayısıyla her yıl olduğu gibi beraberinde tartışmaları da getirdi. Elbette bir asgari müşterek olsa da seçici kurulların farklı bakış açıları olacaktır. Bütün ödüllere birarada bakıldığında kimi isimlerde uzlaşıldığı kimisinde de farklılıkların olduğu görülecektir.
İnsanın doğasında beğenilmek, takdir edilmek vardır. Buna bir ölçü getirmek, maddi değer biçmek de çok zordur. Seyircinin, izleyicinin alkışı, övgüsü kimi zaman kazanılan paradan daha değerlidir. Ödüller de alkış gibidir, hatta onun cisimleşmiş halidir. Tiyatro ödülleri de böyle bir şey. Bu sanata gönül vermiş, uzun yıllar onlarca, yüzlerce oyun izlemiş, sahneye çıkmış ya da tiyatroya emek vermiş insanlar sizin, yeteneğinizin farkına varıyor ve ödüle değer buluyor. Sahneye çıkıyor, ödülünüzü alıyor, bir kez daha alkışlanıyorsunuz. Hele bir de idolünüz olmuş bir sanatçının adına konmuş bir ödülse bu… Size sahnenin bir köşesinden bakıyor gibidir. Onunla aynı sahneyi paylaşmışsınızdır kısacık bir an bile olsa… Her ödül başka bir ödülün habercisidir, bir yol açıcıdır, ona layık olmak için biraz daha gayret edersiniz. Ya seçici kurulda yer alanlar. Her oyun değerler yelpazesini genişletir, renklendirir. Oyunlardan kimi zaman çok mutlu, hüzünlü, gözleriniz dolmuş bir şekilde çıkarsınız, kimi zaman öfkelenirsiniz… Sahnedekiler için her zaman haksızsınızdır, her zaman yanlış değerlendirirsiniz… Bütün bunlara rağmen sizi mutlu eden şeyler de vardır: Dostlarla bir aradasınızdır, çoğunlukla tanıma şansına eriştiğiniz, adına ödül verilen sanatçılar sizlerle birliktedir her toplantıda, sahnedeki o görünmez yüz size gülümser ödül töreninde. Her ödül töreni geçmişle geleceğin, hüznün ve mutluluğun kucaklaştığı anlarla doludur.
Ödüllerin elbette bir faydası var. Oyunun adı duyulur, oyunculara biraz şevk gelir… En önemlisi de ödül teşekkür konuşmalarında düşüncelerinizi kamuoyu ile paylaşma fırsatını bulmak… Bunun en güzel örneğine Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin ödül töreninde tanık olduk. Gelecek törenlerde de ilginç şeyler duyacağımız kesin. Kimi ödüller, önce adaylarını açıklıyor; bu ödüle en yakın isimler demek. Yani biri ödül alacak ama diğerleri de onu çok yakından izliyor, bir iki oyu farkı var demek. Bir de seçici kurulların en çok beğendiği isimler, mevsimin öne çıkanları demek.
Her geçen yıl tiyatrolarımızın sayısı artıyor, oyunlar çeşitleniyor… Yepyeni, pırıl pırıl bir genç kuşak tiyatro anlayışımızı değiştiriyor. Seçici kurul üyeleri de kendilerini yeniliyor, tiyatro dünyalarını zenginleştiriyorlar. Kendi adıma son kırk – kırk beş yıla baktığımda tiyatromuzun ne kadar geliştiğini görüyorum. Yazarıyla, oyunculuğuyla, sahnelenişiyle….
Evet, ödüller önemli. Tiyatromuzun geleceğe taşınmasında ödüllerin de azımsanmayacak bir payı var.
HAMİ ÇAĞDAŞ
www.dirensanat.com
