RENGİN UZ : ‘ÖLÜM GİBİ SUSAR YALNIZLAR RIHTIMI’

0

 

RENGİN UZ
RENGİN UZ

Çalışma masamın üstünde, kocaman buğulu gözleriyle bana bakıyor Çolpan İlhan…Siyah beyaz yıllardan.. Burçak Evren’in ‘Çolpan İlhan’ adlı kitabının kapağından. Mayıs ayında, Sadri Alışık Oyuncu Ödülleri Tiyatro Seçici Kurulu’nun son toplantısından sonra, Kerem’e ‘ Anneni özledim görmek istiyorum ‘dedim ve odasına gittik. Tabii ki elinde sigarası vardı, tabii ki gözlerinde, yılların, acıların, özlemlerin bile gölgeleyemediği o parlak ışıltı .Yine zarif yine şık. Sarıldık, konuştuk. İşte o gün imzaladı kendisini anlatan bu kitabı ‘ Rengin ve Ahmet’e sevgi ve dostlukla’ diye…

Biz de bugün onu sevgi ve dostlukla uğurladık. İnanamayarak, içimiz yanarak. Sadri Alışık Kültür Merkezi’nin genç öğrencileri, tiyatronun çalışanları vardı törenin yapılacağı Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nun kapısında. Her biri şaşkın. Hocalarını, önderlerini kaybetmişler. Törendeki barkovizyonda, eski bir belgeselden seslendi bize Çolpan İlhan ve sanatçı dostları. O kendisini anlattı, arkadaşları onu. Rol arkadaşları Ediz Hun ve Ekrem Bora, sinema sevgisinden, iş disiplininden söz ettiler. Yıldız Kenter, Çolpan İlhan’ın oyun kostümlerine yansıttığı sanatçı zevkine değinerek ‘ Beni bile şık kadın yapmıştır…’ derken, çuval giyse yakışır sözünün en çok Çolpan İlhan’a yakışacağını düşündüm…Toplantılara gelirdi, bej bir pantolon, beyaz bir gömlek, zarif altın bir zincir, kolunda belki bir bilezik…Hiç bir abartı yok…Kadın şık…Her zeminde, her saatte. Nasıl sinemada, tiyatroda, çok farklı, kimseyle kıyaslanmayacak kadar kendine özgü bir tarzı olduysa, giyiminde de aynı öyleydi…Bir gün minicik pırlanta bir kuru kafa ilişti gözüme, boynunda.Kimin aklına gelirdi o yaşta! Ama ona yakışmıştı…

Çolpan İlhan’a her bakımdan hep saygı duydum. Bunu yüzüne karşı da söyledim. Türk Sineması’na Kamelyalı Kadın’la, Yalnızlar Rıhtımı’yla rüzgar gibi girdi. Başarılar birbirini izledi. İhtiraslı ve hırslı kadın rolleri ondan soruluyordu artık. Bir aykırılık vardı bu kadında ve bu ona çok yakışıyordu. Gençti şöhreti yakalamıştı ve aşık oldu. Biricik ağabeyi Attila İlhan’ın senaryosunu yazdığı ‘ Yalnızlar Rıhtımı’ buluşturdu Çolpan İlhan ve Sadri Alışık’ı. Barda şarkı söyleyen kontes Güner’le, kaptan Rıdvan’ın imkansız aşkı, gerçek hayatta mutlu bir evliliğe dönüştü. O filmde sarıldılar ve bir daha ayrılmadılar. Sadri Alışık’ın ölümüne dek. İşte benim için hepsinden değerlisi ve önemlisi Çolpan Hanım’ın bir adamı çok sevmesi, ömür boyu çok sevmesi oldu.Zaten böylesine sevmek olmasaydı bu çabalar da olmayacaktı. Evet birçok erkeğin hayran olduğu bu güzel kadın bir erkeği çok sevdi ve o erkek, Sadri Alışık gibi Türk Sineması’nın en gözde oyuncularındın biriydi.

09_b
Sadri Alışık – Çolpan İlhan ‘Yalnızlar rıhtımı’

Geçtiğimiz yıllarda bir gün Nişantaşı’ndaki Moda Evi’ne uğramıştım, sohbet sırasında, nerden konu açıldıysa ‘Sadri hiç kolay bir adam değildi’ dedi. Eh zaten zor olan da böyle kolay olmayan bir adamı sapına kadar sevmek değil miydi ? Sonra en naif haliyle ’Ben onun giysilerini sanki evdeymiş, yaşıyormuş gibi hep aynı yerinde, gardropta saklarım dedi…Ve bitti…İçim cızzz…İşte o günden sonra zaten sevdiğim ve saygı duyduğum Çolpan Hanımı daha çok sevdim, daha çok saygı duydum. Onun hiç ‘yoruldum ’dediğini duymadım, enerji doluydu da sanki o bitmeyen koşturma hep Sadri’sinin bıraktığı o kocaman boşluğu doldurmak içindi. Bazen çok masum bakardı…Dalardı bazen..Sanki arada ‘Kamelyalı Kadın’ mı olurdu? Ruhunun fırtınaları vururdu dışa kimi zaman…O zamanlar içinden ‘ Ölüm Gibi Susar Yalnızlar Rıhtımı’nı söylerdi acaba ? Bilinmez…Yoksa belli belirsiz bir korku mu geçerdi çocuk gözlerinden; İkinci Dünya Savaşı’nın karartma gecelerinden kalma…

ÖLÜMDEN SONRA YAŞATMAK

Sanat dünyasında göklere çıkartılanlar, unutulurlar bu dünyadan göçtükten bir süre sonra. Nankördür bu meslek. Yeniler gelir eskilerin yerine, gerçek değerlerin yerini asla dolduramayacaklarından habersiz. Ölüm yıldönümlerinde birkaç satır çıkar bir yerlerde. Filmleri televizyonda oynadığında seyredenler anar belki. Oysa yaşatmak, geride kalanların elindedir. Her Sadri Alışık Ödül Töreni’nde –ki Alışık ailesinin bu özverili ödül sisteminin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum- düşünmeden edemiyorum; Ayhan Işık ve Belgin Doruk da zamanında Sadri Alışık kadar ünlü değil miydi? Birlikte filmler yapmışlardı. Ama bugün yeni kuşaktan kaç kişi isimlerini biliyor? Ayhan Işık adına ödülü bile Alışık ailesi koydu! Kemal Sunal, en parlak döneminde ayrıldı aramızdan, apansız. Onun da geride ailesi var, baba mesleğini seçen oğlu var. Neden, adını yaşatmak için hiçbir çabaları olmadı? İşte sadece adına koyduğu ödüllerle Sadri Alışık’ı yaşattığı, onu ölümünden sonra ölümsüz kıldığı için bile ayakta alkışlamak gerek Çolpan İlhan’ı. Ben alkışlıyorum…

Son oyunu ‘Sonbaharı Beklerken’i Ahmet’le (Uz) oynadığı için Çolpan İlhan’ın tiyatro tutkusuna, çalışmasına, azmine daha yakından tanık oldum. Geçen yaz, Eylül ayında Kıbrıs’a gittik birlikte tiyatro festivaline. Hava deli gibi sıcak, salonda doğru dürüst klima çalışmıyor, herkesin elinde yelpaze. Ben en ön sırada askılı elbiseyle ter döküyorum, Çolpan Hanım ceketle oynuyor! Bir ara ödüm koptu, sanki nefes nefese kalmış gibi hissettim…Ama sahnedeydi ya, kendisini emin ve mutlu hissettiği yerde…O, Çolpan İlhan değildi ki, Alzheimer ile boğuşan, ünlü İngiliz yazar Irıs Murdock vardı sahnede…Bilemezdim tabii, bunun onun son oyunu, jübilesi olacağını. Kendi sonbaharını da yaşıyordu Çolhan hanım, yorgundu, bir daha oyun oynanmadı. Nasıl boşuna heyecanlanmışım, oyun bitti, alkışlar…alkışlar…Kucağında çicekler, bu performansın üzerine bir de konuşma yaptı….Ohh bende rahat bir nefes…Ama o daha nefes almadan hemen bir sigara! Canı gibi sevdiği Sadri’cik bile vazgeçiremedi onu bu zararlı keyfinden. Az mı koştu kulislerde arkasında ‘İçme babaanne’ diye..

ÇOLPAN İLHAN: AHMET UZ
Çolpan İlhan – Ahmet Uz ‘Sonbaharı Beklerken’

Kerem’e sözünü etmiştim, bu yaz Bodrum’a gelebilseydi, Küdür’deki Passanda’ya götürmek istiyorduk. Çünkü bu harika Yalıkavak manzaralı restoranın kapısında, Turist Ömer selamı ile Sadri Alışık karşılayacaktı onları. Kapıda kocaman siyah-beyaz bir fotoğrafı var. Nedeni, en güzel selamı Turist Ömer’in vermesiymiş…Ne hoş bir sürpriz olacaktı…Olamadı.

İşte sevgili Sadri Alışık, sizin de kulaklarınızı çınlattık bugün bol bol…Size hep aşkla bağlı kalmış eşinizi uğurladık yanınıza…Kerem kaldı, torun Sadri kaldı…Artık bayrak onlarda…Çolpan İlhan, Sadri Alışık’ı ölümsüz kıldı, Kerem de, oğluyla el ele vererek Çolpan İlhan’ı yaşatacaktır. O torun ki, bugün gözyaşları hiç dinmedi. Bundan eminim…Onlar size yakışan evlatlar…

Ömür boyu onuruyla, dimdik, aşkla, sevgiyle yaşamış bu güçlü kadına, güzel, zarif, soylu hanımefendiye, sanat savaşçısına sonsuz saygı ve sevgilerimle…İyi ki tanımışım…İyi ki sevmişim…

RENGİN UZ

www.dirensanat.com

rengin-çolpan

 

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.