Sekshop- Tiyatro Oyun Kutusu- Yaşar İlksavaş’ın Yazısı

     Tiyatro Oyun Kutusu İzmir’de kurulmuş, on üç yıllık bir topluluk. Otuza yakın oyun sahnelemişler. İstanbul’a turneye gelmişler ama, ne yazık ki ben kaçırmışım. Kısacası, bu toplulukla benim tanışma oyunum Sekshop oldu, yani daha yeni tanıştım, on üç yıllık bir gecikmeyle.

Üç sıradan evkadını. Hergün gördüğümüz, yanlarından geçip gittiğimiz sıradan üç kadın. Aynı sitede yaşayan bu üç kadın güzel bir gün geçirmek amacıyla alışverişe çıkar. Birden büyük bir patlama olur, kendilerini bir mağazadan içeri atarlar. Elektrikler kesilmiştir. Elektrik yeniden geldiğinde sığındıkları yerin bir Sekshop olduğunu görürler. Birbirini izleyen gülünç olaylar sırasında bu üç kadını yakından tanırız. Bir subay kızı olan Nebahat’ın kocası da subaydır. Evlenene dek babasından çok baskı görmüştür; evlendikten sonra da baskı görmüştür ama kocasından değil, bu kez kaynanasından. Ve hep katlanmıştır. Tam bir temizlik hastasıdır. Dinsel inançlarına sıkı sıkıya bağlı Hamiyet, kırsal kesimde yetişmiş bir kadındır. Kocasına aşık olup köyünden kaçmıştır, ama düzgün görülen aile yaşantısı hiç de görüldüğü gibi değildir. Köyüne geri dönme şansı da yoktur. Ve bu evliliğe hep katlanmıştır. Gülşen “başkaları ne der” baskısından kendisini en fazla kurtarmayı başarmış kişisidir oyunun. Topluma göre değil, kendi tercihlerine göre yaşamayı tercih etmiştir. Oyunun en feminist kişisidir. Ama o da birçok şeyi içine atmış ve hep katlanmıştır….

Sekshop Oyunu Serdar Saatman yazmış ve yönetmiş. Yazar olarak da, yönetmen olarak da bıçak sırtı bir dengede kotarmış oyunu. Biraz abartıya kaçıldığında bayağılaşabilecek, itici olabilecek sahneleri büyük bir başarıyla dengede tutmuş.Komedi ve dramı ustalıkla harmanlamış. Toplumun ikiyüzlülüğünü, baskı altında gizlenen cinsel kimlikleri, çeşitli boyutlarıyla insanı, kadın olmayı, özellikle de Türkiye’de kadın olmayı sahneye getiren oyun başta keyifli bir komedi gibi görünse de birçok alt metni içeriğinde saklıyor. En sıradan gibi görünen kadınların bile ne acılar yaşadığını, nelere katlandığını gözler önüne seriyor. Gülerken boğazınızda bir şeylerin düğümlendiğini hissediyorsunuz. Kadınların üçü de tanıdık oldukları için onlarla rahatça empati kurabiliyorsunuz. Gerçek yaşamda bastırdıkları kadınlıklarını keşfetmelerine tanıklık ediyorsunuz.

Serdar Saatman yönetmen olarak da komediyle dramı çok hassas bir dengede tutmuş. Seks Shop’taki ürünleri kullanıp güldürü elde ederken bile hiç ucuzluğa, bayağılığa kaçmamış. Oyunda hiç düşmeyen bir tempo gerçekleştirmiş. Oyuncular arasında büyük bir oyun birlikteliği sağlamış. Elindeki başarılı oyuncu kadrosunun yeteneğini en üst düzeyde kullanmayı bilmiş.

Sevcan Yaman, Hülya Aydın ve Yağmur Anaz’dan oluşan çok enerjik bir kadro var sahnede. Rollerini çok keyifle yorumluyorlar ve bu keyif seyirciye de geçiyor. Üç oyuncuyu da ilk kez izledim sahnede. Üçü de neyi niçin oynadıklarını çok iyi bien oyuncular. İyi, rahat ve dengeli oyunculuklar sergilemelerinin ötesinde rollerini en doğru biçimde yorumluyorlar, asıl önemli olan da bu bence. Ama, Yağmur Anaz’a ayrı bir parantez açmak isterim. Komediyle dramı öylesine güzel oynuyor ki. “Hamiyet” başka türlü yorumlanamaz diye düşünüyorum. Tanrı vergisi bir sahne ışığı var. Başarı grafiğini sürekli yükselteceğine, adını çok iyi işlerde duyacağımızdan eminim. Doğal oyunculuğuyla bana yer yer rahmetli Nisa Serezli’yi çağrıştırdı.

Oyunun dekor tasarımı da rejiyle bütünleşmiş; kostümler karakterleri bire bir yansıtan çalışmalar. Hele “Hamiyet’in kostümü kusursuz. Müzikler, şarkı sözleri ve danslar da oyunu tamamlıyor, oyuna renk katıyor, oyunla bütünleşiyor.

Sekshop gülünç, eğlenceli, bir o kadar da hüzünlü ve cesur bir oyun. Metniyle, rejisiyle ve oyunculuklarıyla sezonun önemli, söyleyecek sözü olan yapıtlarından. Tiyatro Oyun Kutusu’yla çok yeni tanıştım ama, bundan sonra tüm oyunlarının takipçisi olacağım.

*Yaşar İlksavaş’ın Seçtiği oyunlar

www.dirensanat.com