Yaşar İlksavaş Erdal Beşikçioğlu’nun Oynadığı Tüy Kalemleri yazdı.

0

                               TÜY KALEMLER

Marki de Sade: Yaşadığı yüzyılda insanların nefret ettiği, tiksindiği, iğrendiği; akıl hastanesinde ve ceza evlerinde çürüttüğü bir yazar…

     Marki de Sade: Hırsız sokak kedilerini tekmeleyen, kovalayan insanların ağzında “İşte Sade markisi” şeklinde deyimleşmiş bir kişi…

 

YAŞAR İLKSAVAŞ
YAŞAR İLKSAVAŞ

Marki de Sade: İnsanlığın ruhundaki kötülüğü, çarpıklığı haykırdıkça toplum dışına itilen; doğa-toplum ilişkisini çağının çok ötesinde değerlendirdiğinden sevgisiz bırakılan bir bilinç…

Sade, eserlerinde bize iyilikten, kötülükten, tanrısal adaletten, toplum yaşamının düzeninden ne anladığını açıklar. Sade’a göre Tanrı, din, dinsel kişiler ve toplumun kör gözlerle bütün bunlara bağlanması, kötülüğün demesek bile, iyi olmamanın belirgin kökleridir. Sade yaşadığı dünyadan, zengin-yoksul eşitsizliğinden, insanın ruhundaki genel-geçerlere aykırı düşen duygularını saklamasından nefret eder

Ortaçağ’ın karanlık, sofu, bağnaz felsefesinden sonra Sade doğal olarak bütün insanlığın dışına düşecekti… İnsanlığın hepten dürüstlüğü ve iyiliği seçmedikçe toplumsal ahlâkın yürümeyeceğini ileri sürmesi döneminde hiç de hoş karşılanmamıştır.

Aslında Sade ne ahlâksız, ne sapık, ne iğrenç; ne de ahlâklı, erdemlidir. Doğanın kendisiyle özdeşleşmeye çalışan, ama çağının çarpıklığından, ikiyüzlülüğünden yakasını kurtaramayan bir acı simgesidir.

Marqi2016-1-1-of-1
Erdal Beşikçioğlu- Melisa Şenolsun

Yazar Doug Wright, birçok şair, romancı ve eleştirmene yasak edebiyatın yollarını açan Marki de Sade’dan yola çıkarak yazmış Tüy Kalemler’i. Marki’nin Charenton akıl hastanesinde geçirdiği son günlerini kendi imgeleminde kurgulayarak sanatçının sorumluluğunu sorgulamış bu kara mizah oyununda .Charenton akıl hastanesi, markinin son yıllarını burada geçirmesi, burada birçok eser yazması ve bu yazdıklarını dışarı çıkartması dışında pekçok şey yazarın yaratısı. Tüy Kalemler Sade’ın yapıtlarıyla ilginç benzerlikleri de barındırıyor içinde. Örneğin oyun Sade’ın bize bir hikâye anlatacağını söyleyen sesiyle başlıyor, tıpkı markinin birçok öykü ve romanında olduğu gibi. Yine Sade’ın eserlerinde olduğu gibi kötüler ödüllendirilirken iyilerin başı felâketten kurtulmuyor…

Marki de Sade, insanların gözünde dünyanın en ahlâksız duygularına sahip bu adam, aynı zamanda dünyanın en özgür düşüncesine de sahip biridir aslında. Varlığı ve düşünceleri insanları rahatsız ettiği için, birkaç kez hapisaneye girip çıkmasının ardından Charenton akıl hastanesinde bulur kendini. Charenton yöneticisi papaz Coulmier markiyi reabilite etmeye çalışmaktadır. Ne ki, Coulmier’nin yöntemleri yumuşaktır, marki yazma eylemini sürdürmekte, yazdıklarını saf ve temiz oda hizmetçisinin yardımıyla hastane dışına çıkartmakta, yayımcısına ve okurlarına ulaştırmaktadır. Coulmier hastaların kendilerini ifade etmelerine izin vermektedir. Hattâ Sade’ın etkisiyle inandığı değerleri bile sorgulamaya başlamıştır. Yönetim toplum değerlerini tehlikeye sokan bu “deli”yi susturmak için Dr. Collard’ı görevlendirir. Dr. Collard’ın yöntemleri oldukça serttir ve markiyi susturmak için sadizmin babasının bile hayal edemeyeceği yöntemlere başvurur. Ve yazması ne kadar engellenmeye çalışılırsa yaratma hırsı o kadar coşmaktadır markinin….

Buğra Koçtepe’nin dilimize kazandırdığı oyunda Doug Wright, Sade’ın felsefesinden yola çıkarak ifade özgürlüğü temasını eni konu irdelemekte. Sanatçının sorumluluğunu sorgulamakta, sansür ve ifade özgürlüğü çatışmasını gündeme getirmekte. “İnsan yazdıklarından sorumlu tutulabilir mi?” diye sormaktadır. Masum kimdir, suçlu kim? İyi kimdir, kötü kim? Ahlâk nedir, kimdir ahlâklı, ahlâksız kimdir? Gerçek yaşamdaki cellâtlar Sade’ın roman kahramanlarından daha acımasız değil midir? Ya acı ceken erdem ve iyilik…Tüy Kalemler seyirciyi koltuğunda tedirgin eden, birçok soru soran, sordurtan, seyirciyi düşünmeye, tartışmaya yönelten önemli bir oyun.

tüy-kalemler
Tatbikat Sahnesi- Tüy Kalemler- Erdal Beşikçioğlu

Erdal Beşikçioğlu’nun rejisi altında tam bir takım oyunculuğu izliyoruz. Çok başarılı bir yönetmen-dekoratör çalışmasına tanık oluyoruz. Barış Dinçel şamdanlar, avize, birkaç parça eşyayla 19. Yüzyılın atmosferini kusursuz yansıtırken, akıl hastanesinde kullandığı platformlar birçok mekânı bir anda görmemizi sağlıyor. Bu platformların sağladığı akıcılık sayesinde, mekân değişimlerinde yönetmen black-out’lardan kurtulmuş oluyor. Su gibi akan yaratıcı bir reji izliyoruz.

Aslı Filinta Demir’in kostüm çalışması da çok başarılı. Gömlek başlarındaki dantelleriyle, kumaş kullanımlarıyla, büstiyerleriyle, kişilerin sosyal sınıflarını yansıtan giysileriyle… dönemini çok doğru yansıtan, zevk ürünü sahne kostümleri bunlar. Cem’i Deliorman’ın müzikleri ve Binnur Dorkip’le Korhan Başaran’ın koreografisinin oyuna katkıları oldukça önemli. Mustafa Bal’ın ışık tasarımı da yönetmene çok yardımcı. Işığın tonuyla o kasvetli dünyayı birebir yaşatırken, mekân değişimlerindeki katkısıyla da rejinin su gibi akmasına çok yardımcı oluyor.

tuy-kalemler
Gökhan Soylu-Saygın Soysal-Melisa Şenolsun

Erdal Beşikçioğlu, tutkuları, alaycılığı, küstahlığı, deha düzeyindeki zekâsıyla Sade’ı en inandırıcı biçimde yorumluyor. İyi ve doğru oyunculuğun en güzel örneklerinden birine tanıklık ediyoruz. Sesinin etkileyiciliğini de unutmamak gerek. İdealist rahip Coulmier’de Saygın Soysal rahat ve dengeli oyunculuğunun yanı sıra beden kullanımıyla da yaşattığı karaktere can katıyor. Acımasızlıkta Sade’ın kahramanlarına taş çıkartan Dr. Collard’da Gökhan Soylu çok rahat abartılabilecek bir rolü en doğru ve inandırıcı biçimiyle yorumluyor.

Tüy Kalemler metniyle, rejisiyle, dekor kostümü ve ışığıyla, ve de içeriğiyle her ögenin birbirini tamamladığı, söyleyecek sözü olan oyunlardan, seyircinin ender yaşayabileceği bir tiyatro deneyimi.

YAŞAR İLKSAVAŞ’IN SEÇTİKLERİ

Vanya, Sonya, Maşa ve Spike                            Tiyatro Pera
Anlatılan Senin Hikâyendir                                   Tiyatro İstanbul
39. Basamak                                                         Müşterek Tiyatro

Yaşar İlksavaş

www.dirensanat.com

İstanbul Festivali’nde Mabel Matiz rüzgârı!

Mabel Matiz bugüne kadarki en büyük konserini İstanbul Festivali’nde gerçekleştirdi

DAMLA SÖNMEZ, RIZA KOCAOĞLU, ERKAN KOLÇAK KÖSTENDİL’İN BAŞROLLERİNDE YER ALDIĞI ‘TEZGAH’,

11 AĞUSTOS’TA İLK KEZ ALAÇATI TARLA’DA SEYİRCİYLE BULUŞACAK!

MÜZEDE SAHNE 22-25 Ağustos‘ta Sakıp Sabancı Müzesi’nde

Sabancı Vakfı’nın desteğiyle gerçekleşen MÜZEDE SAHNE etkinliği, 22-25 Ağustos...

İBB ŞEHİR TİYATROLARI KENAN IŞIK’IKAYBETMENİN DERİN ÜZÜNTÜSÜNÜ YAŞIYOR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 1994-2000 yılları...

Figüran Sözleşmeli Sanatçıların Hak Kayıpları Devam Ediyor

2023 yılında TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen 657 Devlet...
PAYLAŞIM
Önceki İçerikRENGİN UZ: SELAM OLSUN TİYATROYLA GEÇEN YILLARA…
Sonraki İçerikTamer Levent: Sanat Kavramının Özü Drama
YAZAR VE ÇEVİRMEN 1949 yılında İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi, Galatasaray İktisadî ve Ticarî Bilimler Akademisi'ni bitirdi. İşletme İktisadı Enstitüsü'nde master yaptı. Kom Tekstil ve Konfeksiyon Fabrikaları A.Ş.'de 29 yıl idarî ve malî işler müdürlüğü ve genel müdür muavinliği yaparak üst düzey görevlerde çalıştı ve aynı fabrikadan emekli oldu. Yaşamının uzunca bir döneminde İhsaniye Altsokak'ta, ailesiyle oturdu. Üniversite yıllarında tiyatro ve kitap eleştirileriyle denemeler yazmaya başladı. Sonra yalnızca tiyatro eleştirileri yazmayı sürdürdü. Yine üniversite yıllarında başladığı çevirmenliği de hiç bırakmadı ve 2000 yılında emekli olduktan sonra çeviriye ağırlık verdi. Yeni Gazete, Hürriyet, Dünya, Hürgün, Yeni Ortam, Gazette 13, Son Saat gazetelerinde tiyatro ve kitap eleştirileri, Cumhuriyet gazetesinde derleme ve derleme çevirileri yayınlandı. Hürriyet Gösteri, Tempo, Papirüs, Yeni Dergi, Yeni Ufuklar, Oluşum, Yeni İş Dünyası, Çağdaş Sanat, Aylık, Best, Downtown dergilerinde 1970'den bu yana tiyatro eleştirileri ve diğer yazıları yayınlandı. De Yayınevi, Can Yayınları, Gelişim Yayınları, Bilgi Kitabevi, Kelebek yayınları, Altın Kitaplar, Doğan Kitap, Everest ve Oğlak yayınlarında elliye yakın çevirisi çıktı.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.