Tamer Levent: Sanat Ve Pusula

0

Sanat insanın pusulasıdır, ona yol gösterir. Doğruları seçmesinde, problem çözmesinde, düşünce üretmesinde, yaratıcılıkta, kendi kendisini yönetmesinde, başkaları ile olan ilişkisinde, iletişiminde, karar almakta, kendini geliştirmekte; ‘beyaza beyaz, siyaha siyah diyebilme dürüstlüğü’ doğrulusunda tutarlı kalmasında; düşündüğü ile yaptıkları, yaptıkları ile düşündüklerinin birbirini tutmasında; yaşamı güzelleştirmek, ahlaklı olmak ve adaletli olmak konularında yol göstericidir sanat. Vicdan ile yakın ilişkisi vardır.

Bu nedenle bütün insanların doğalarında organik olarak var olan bu pusula, kullanıma açılmalı ve aktif olarak ta kullanılmalıdır. Bu pusulayı, yani her insanda bulunan ‘sanat algısı’nı harekete geçirip kullanıma açan en etkili uyarı sanat eseridir. Sanat eseri tüm insanlarda bulunan sanat özelliğini harekete geçiren, en etkili uyarılardan biridir. ‘Dürtü’dür (‘impuls’)…

Sanat kavramının sadece ‘sanat eseri’ üretenler için isimlendirilmiş ya da determine edilmiş bir kavram olduğunu düşünmekten vazgeçelim. ‘Sanat’ kavramı insanın kendi yaşamını yönlendirip geliştirmesi için beyinin ürettiği refleksin adıdır. Çaresizliklere karşı çare üretmektir sanat. Düşünme biçimi geliştirmektir. Matematik, felsefe düşüncenin gelişmesine hizmet ederken, sanat ürünü de aynı etkinlikte düşüncenin gelişmesine etki eder. ‘Sanat  refleksi’ güçlü olan insanlar düşüncelerini geliştirmek ve sonra o düşünceleri, sanat refleksinin hizmetine sunmak için kendiliklerinden çaba gösteren insanlardır. Sanat refleksi güçlü olmayan insanlar da, sanat refleksi güçlü insanları model olarak alıp, o modeller üzerinden kendini geliştirebilen insandır.

Sanat eseri kullanarak kendi sanat refleksini besleyen insanlar, sanat eserinden nasıl yararlandıklarını tam olarak kendilerine tanımlamasalar bile, ona bir tutku ile bağlanabilirler. Tiyatro tutkunu bir insan düşünelim. Ben onun insan davranışlarına önem veren bir kişi olduğunu düşünürüm. Çünkü, tiyatro Shakespeare’in de dediği gibi; “dün olduğu gibi, bu gün de iyilerin iyiliğini, kötülerin kötülüğünü gösteren bir aynadır.!”

Tiyatroyu bu özelliğinden haberdar olmadan izleyen bir tiyatro tutkunu bile, sahnede gördüğü insan ilişkileri ile kendi yaşamını karşılaştırabilmeye başlar. İnsan davranışları üzerine düşünmek zorunda kalır. Benzer davranışlarla karşılaştığı zaman ne yapması gerektiğini bile, istemsiz olarak düşünebilir. Yani, bu tutku sayesinde kişiliği gelişme gösterir. Yaşamda karşılaştığı diğer problemlerle, tiyatroda gördüğü insan ilişkilerini karşılaştırmaya başlayan bir kişi, kendi doğasında organik olarak bulunan ‘sanat refleksi’ni harekete geçirmeye başlamıştır.

Pragmatizm, kimi zamanlarda insanların mistik yönelimleri ve idealizm de, utanılacak çıkarcılık olarak anlaşıldı ya da “kapitalizmin kurallarıyla mücadele ederken pragmatik olunmaz” zannı bile oluşmuş olabilir. Oysa, yaşamda bulunan olanakların insanın ne işine yarayacağını düşünmek, onları bilerek kullanmalarına neden olur.

Örneğin biz sanatın ne işe yaradığını bilirsek sanata ihanet mi etmiş oluruz, yoksa onu sahiplenip bilerek daha çok kullanmaya mı çalışırız?.. Ya da sanatı tanımlamaz, onu anlamazsak ‘sadece hissederek’ onu daha samimi bir şekilde sahipleneceğimizi mi düşünürüz. Aydınlanmama tembelliği ile, kavramları araştırmak yerine, kaderci bir ben merkezciliğin, Tanrısal olarak ona bu bilgileri vermiş olduğunu düşünmek, tanımlara ulaşmak için gayret göstermemeye de sebep oluşturabiliyor. Bu durumda duygusal olarak anlaştığını zanneden insanlar aslında anlaşmak doğrultusunda ortak düşünme biçimi ve  gelişmiş anlama yetilerine sahip olamıyorlar. Kabalık, genel geçer olmanın popülerliği, kurnazlık, başarılı insanları yermek, estetik ve doğru düşünme eğilimini öne çıkaranlara kıskançlıktan kaynaklanan tepkilerle alaya almaya çalışmak, kavram bilmeyen ve kişisel gelişimini önemsemeyen insanların genel tavrıdır. Bu anlamda, kurnazlıkla gelişen şakaların mizah değeri olmadığı gibi, rahatsız edici olması kaçınılmazdır. Çünkü yaşamın kendisi şaka değildir. ”Bilgisi olmadan fikri olmak” işte bu özelliklerden kaynaklanan bir davranış özelliğidir.

”Bilgisi olmadan fikri olma”nın ülkemizde de örneği bol bol bulunmaktadır. Rol modellerin, kavramlar ve tanımları, öğretim ve eğitim kavramlarının farkının topluma tanıtılması, ‘organik sanat pusulası’nın nasıl kullanılacağı, nasıl harekete geçirileceği, anlatılmamış, tanıtılmamış, kültürleştirilmemiş  toplumlarda, geniş kesimlerin dağınık ve tepkili olması, kural tanımaması, kuralları kendi çıkarlarına göre yönlendirmeye çalışması kaçınılmazdır.

Nelson Goodman (1606-1998) ‘Sanatın Dili’ isimli çalışmasında, insanlığı, beyaz üzerine çizilmiş iki siyah oynak çizgi üzerinde  düşünmeye çağırarak, problem çözmenin estetik değerini anlatmaya çalışır.

İnsanlık, bildiklerinin yeterliliği ve yetersizliği ölçüsünde; bunları yaşama uygulayabilmek ya da uygulayamamak netleşmesi ölçüsünde; kendini eleştirerek, bu özelliklerini geliştirmiş insanları inceleyerek doğru ve yanlışı algılamaya çalışırsa; kendi kişisel gelişimini kendisi sağlama konusunda önemli adımlar atabilir. O zaman ‘sanat pusulası’nı kullanıma açar, aktif kullanmaya da başlar. Bu farkındalık ile davranmayan ve mistik bir tembelliği kader zannederek kendini bu salınmaya terk edenler, ‘sanat pusulası’nı kullanım dışı bırakmayı da tercih etmiş olurlar.

Toplumsal gelişmede, sanat kavramının geliştirilmesi hedefi, ortak aklın gelişmesini sağlayan en önemli etmendir. Bu etmenin ihmal edilmesi, toplumsal gelişmede sorunlar, kamplaşmalar  yaratır. Kişisel gelişim konusunda kendi önlemlerini alanlar ve bunu tercih etmemeyi doğal zannedenler arasında iletişim  ve tercih problemleri oluşur.

Sanat kullanıldığında insana katacağı değerleri tanımamak, anlamamak, pusulasız kalmaktan farksızdır. 

Tamer Levent

www.dirensanat.com

Bu yazıda bulabilecekleriniz:

Sanat ve Pusula, Sanat neden pusula’mız? Sanat neden bir topluma yol gösteriyor? pusula olarak sanatı nereye koymalıyız? pusula’mız olan sanat’ın toplumdaki yeri nedir? Sanat ile Pusula’nın alakası nedir? Tamer Levent’in sanat ve pusula yazısı? Sanata evet yazıları, Tamer Levent’in yazısı, Tamer Levent’in sanat ve tiyatro hakkındaki düşünceleri

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.