Satrancın yanı sıra yıl boyunca sürdürdüğü sanatsal etkinliklerle de Ankara kültür hayatının vazgeçilmezi olan Gökyay Satranç Müzesi, 30 Eylül günü konser sezonunu başlatıyor. Sonbaharın ilk konserini, piyanoya kattığı ruhla dünya liderlerinin dahi takdirini kazanan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın piyanisti Ayşe Ediz verecek. Ediz, Kars doğumlu piyanist Vera Kanonikova’nın ‘çeyiz sandığından’ çıkan 100 yıllık küflü notaları derleyerek hayata döndürdüğü “Sandıktan Çıkan Notalar” isimli resitaliyle, dinleyenlerine müzik ziyafeti çekecek.
Gökyay Satranç Müzesi, Başkent’in kültür sanat dünyasını zenginleştirmeye devam ediyor. 30 Eylül günü Konser Sezonunu başlatacak olan Müze’nin ilk konuğu Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın ünlü piyanisti Ayşe Ediz.
Aralarında Putin’in de bulunduğu dünya liderlerine verdiği başarılı konserlerle de adından dünya çapında söz ettiren Türkiye’nin gururu Ediz, dinleyicilerine, tarihin tozlu yapraklarına karıştırmaktan kurtardığı “Vera Kanonikova’nın Sandığı” isimli resitalini seslendirecek.
KARS’TAN, RUSYA’YA; İSTANBUL’DAN DÜNYAYA ULAŞAN NOTALAR
Ediz, “Vera Kanonikova’nın Sandığı” isimli eserini, 1890’lı yıllarda Kars’ta dünyaya gelen piyanist Vera Kanonikova’nın notalarını derleyerek oluşturduğunu anlattı. Kanonikova’nın, savaş ortamının yoksunluğu ile geçen zorlu hayatında, tüm eserlerini bir çeyiz sandığında biriktirdiğini anlatan Ediz, ‘birbirine yapışmış, küf kokulu notalar’ ile kendisine ulaşan sandığın ve Kanonikova’nın öyküsünü şöyle anlattı:
“Osmanlı – Rus gerginliği sırasında dünyaya gelen ve hayatı hep zorluklarla geçen Vera, bir Rus subayı olan babasını 7 yaşında kaybeder. Bu vefatın ardından, Çar Nikolay’ın himayesindeki bulunan ve sadece savaşta ölen subay çocuklarına eğitim veren St. Petersburg’daki bir okulun piyano bölümüne kabul edilir. Başarıyla geçen öğreniminin ardından, okulun geleneklerine uygun olarak, her mezun öğrenciye olduğu gibi Vera’ya da bir çeyiz sandığı verilir. Ama hayat onun için o kadar zordur ki, Vera’nın sandığında çeyiz değil, sadece notaları olur. Vera, mezuniyetinin ardından doğduğu şehir Kars’a geri döner. Hayatını sürdürebilmek için bir süre Fransızca, Almanca ve Türkçe dersleri verir. Zaman zaman, sinemalarda piyano çalarak, o dönemin sessiz filmlerinin sesi olur. 1965 yılında, verem hastalığına yakalanarak, vefat eder. Vera’nın ölümünün ardından, piyanosu Tuzla’da satılır, nota dolu sandığı ise kız kardeşi Zoya’ya kalır.
İşte benim, bu hikayeye dahil olmam da Zoya Teyze’yi tanıdığım bu döneme rastlıyor. Zoya Teyze, Vera’nın nota sandığını bana verdi. Sandığın içinden bazıları küflenmiş, bazılarının sayfaları birbirine yapışmış yüzlerce nota çıktı. 1903, 1905 yılı, basımı çok eski notalar…Ben bu notaları özenle ayırdım, bakımlarını yaptım. Vera’nın o dönemin tüm ruhunu yansıtan notaları sandıktan çıktığı için, seçtiğim romansları derleyerek, adına ‘Sandıktan Çıkan Notalar’ koydum. Bu eserleri, Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’nin etkinliğinde, sanatseverlerle paylaşacağım için çok heyecanlı ve mutluyum.”
“PİYANO OLMASAYDI NE OLURDU?”
Gökyay Vakfı’nda vereceği konserde, dinleyicilerine doğaçlama yoluyla ‘Piyanonun Büyüsünü’ de aktaracağını kaydeden Ediz, “Piyano hem başlı başına bir orkestra hem de bir eşlik enstrümanı. Keman, balen, opera, tiyatro… Bunların hepsinde piyano var. Piyano kendi repartuvarı dışında o kadar çok değeri de sarıp sarmalıyor ki… Amacım, konserin sonunda birbirimize şu soruyu soruyor olmamız: ‘Ya piyano olmasaydı?”
“ÇOCUKLARINIZI, SATRANÇ MÜZESİ’NE GETİRİN”
Sanatın herkese ulaşması, özellikle de çocukların sanatsal etkinliklere katılımının sağlanması gerektiğini vurgulayan Ediz, “Okullarda çocuklar, müfredat dersleri ile uğraşırken aslında birçok yönden de eksik kalıyor. Müzik, mahrum kaldıkları arasında belki de en önemlisi. Ricam, en azından, Satranç Müzesi’ndeki kültürel etkinliklere, sanat buluşmalarına, çocukların da getirilmesi. Gökyay Vakfı Satranç Müzesi, kültür ve sanata açılan bir kapı” dedi.
MÜZE MÜDÜRÜ UÇAKHAN: “DOPDOLU BİR SEZON, ANKARALILARI BEKLİYOR”
Konser sezonuna piyanist Ayşe Ediz gibi özel bir isim ile başladıkları için heyecanlı olduklarını dile getiren Gökyay Vakfı Satranç Müze Müdürü Binnur Uçakhan da, tüm sanatseverleri beklediklerini söyledi. Yeni sezon ve Müze hakkında bilgi veren Uçakhan, şunları söyledi:
“Yeni sezonumuz, bir önceki yıla göre çok daha heyecanlı ve renkli olacak. Modern müzecilik anlayışı ile kültür ve sanatı bir araya getiriyoruz. Müzemizde, dünyanın farklı yerlerinden toplanmış, farklı kültürleri ve izleri içinde taşıyan 622 satranç takımımız mevcut. Burada çok farklı bir ambiyans var. Müze’yi ziyaret edenler, ‘Tamam, gördüm, bir kez daha gitmeme gerek yok” diyemiyor; çünkü hem müze içeriğini sürekli yeniliyoruz hem de aralıksız sürdürdüğümüz kültürel etkinliklerle her geçen gün zenginleşiyoruz. Müzemizde, her ayın son Cumartesi günü konser, üçüncü Cuma günü fotoğraf söyleşisi var. Ayrıca, daha çok özel günler konseptiyle yaptığımız; hem çocuklar hem de yetişkinler için Quilling atölyemiz var. Atölyemizin amacı ailelerin çocuklarıyla birlikte vakit geçirebilmelerini sağlamak. Günümüz çocuklarını bilgisayar oyunları ve sanal dünyadan bir an olsun çıkarıp, hayal gücünü kullanmaya ve el becerilerini geliştirip tasarım yapmaya davet ediyoruz. Yetişkinlere şehrin koşuşturmacasından uzaklaşıp kendilerine vakit ayırma fırsatı sunuyoruz. Quilling atölyelerimizde kağıt kıvırma sanatı ile uçsuz bucaksız ve rengarenk bir dünyayı müze atmosferinde keşfediyoruz. Her yaştan kişiye hitap etmek çok önemli… Satranç Müzesi olarak etkinliklerimizi bu yönde planlıyoruz. Herkesin satrançla tanışması ve bu ışıkla gerçekleştirdiğimiz etkinliklere katılmasını istiyoruz. Müzelerin kültürel anlamda buluşma mekanları olduğu inancıyla yeni döneme başlıyoruz. İlk konserimiz değerli Piyanist Ayşe Ediz ile olacak. Ekim, Kasım, Aralık aylarında da çok değerli sanatçıları ağırlayacağız. Ziyaretçilerimiz gelecek programlar için bizi sosyal medya ve web sitemizden takip ederek bilgi alabilirler.’’
