Güzün Özyağcılar ile Zeynep Özyağcılar’ın sahnede de anne kızı oynadıkları ‘Demir’ seyircileri ile buluşmaya devam ediyor. Tiyatro Martı’nın bünyesinde Serkan Üstüner rejisi ile sahnelenen oyun, eleştirmen ve seyirciden yoğun ilgi gördü.
Kadın kocasını öldürmüş, hapishanede 15. yılını tamamlamaktadır. Yalnızdır… gelen giden kimsesi olmaz. Bugüne kadar hiçbir ziyaretçisi olmamıştır. Hayat onun için demir parmaklıklardan ibaret, Derken ziyaretine genç bir kadın çıkagelir. Genç kızın kim olduğunu hatırlamadığı gibi bu gelişe de bir anlam veremez. Oyunun sonuna doğru bütün sır perdeleri tek tek aralanır. Ve kadının neden kocasını öldürdüğü, neden birbirlerini arayıp sormadıkları zamanla anlaşılır…. Gerilim, korku ve nefretin bir arada sürüklediği oyun tiyatroseverlerin zihinlerinde derin bir iz bıraktı.
23 KASIM VE 5 ARALIK’TA TEKRAR SEYİRCİ İLE BULUŞUYOR
İskoçyalı yazar Rona Munro’nun dünyaca ünlü ödüllü, ‘Demir’ oyunu usta sanatçı Erdal Özyağcılar’ın kızı, Zeynep Özyağcılar yorumuyla 23 Kasım’da Tatavla Sahne ve 5 Aralık’ta Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde izleyiciyle bir araya gelecek. Provaları devam eden ve daha öncede Tiyatro Martı bünyesinde birçok kez sergilenen oyunun yönetmen koltuğunda ise Serkan Üstüner oturuyor.
Oyun hakkında Rengin Uz’un yazısını okuyabilirsiniz.
TİYATROCU ANNE KIZ AYNI SAHNEDE SEYİRCİ İLE BULUŞUYOR
Oyunda, gerçek hayatta da anne kız olan tiyatrocu Güzin Özyağcılar ve Zeynep Özyağcılar aynı sahnede ilk defa ‘’anne kız’’ rolüyle seyirci karşısına çıkacak. Kadın dünyasının en gizli odalarına ışık tutan, ‘Demir’ ünlü bir başyapıt. 23 Kasım’ da Cihangir Tatavla’da, 5 Aralık’ ta ise Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde izleyicilerle buluşacak oyun, birbirine yabancı anne kızın hayatla ve kendi ilişkileriyle yüzleşmesi üzerine kurulu alışılmışın dışında bir hikayeyi anlatıyor.
DEMİR… BİR ANNE VE KIZIN İÇSEL YOLCULUĞU
Bir kadın, bir kız ve bir cinayet… Fay (Güzin Özyağcılar) kocasını öldürmekten sabıkalı cezaevinde yatmaktadır. Parmaklıklarla çevrili yıpratıcı dünyasına alışmış, semsert kabuğunun içinde yaşayıp gitmektedir. Yapayalnızdır ve içeri girdiği günden beri hiç ziyaretçisi olmamıştır. Bir gün hiç ummadığı bir misafir kapısını çalar. Josie ( Zeynep Özyağcılar) annesini ziyarete gelmiştir. 15 yıl sonra gelen bu buluşmanın nedeni nedir? Josie annesinden ne öğrenmek istemektedir? Neden şimdi gelmiştir? Fay, Josie’nin duymak istediklerini söyleyecek midir? Birbirine neredeyse yabancı olan anne kızın hayatı bu yüzleşmeden sonra nasıl şekillenecektir? Aşk ve öfke kol kola yürür hep. Peki bir kadın kocasını öldürdüğü halde hala kalbinde sevgiyle özleyebilir mi? Hapishanedeki bir kadın bizden daha özgür olabilir mi? Bu oyun 15 yıl önce kocasını öldüren ve müebbet hapise mahkum olmuş bir kadın ve babası ölüp annesi hapise düştüğünde 11 yasında olan geçmisi bu travmayla silinen bir kızın annesiyle ilk defa bir araya gelme hikayesidir. Bir anne kız hikayesidir. Oyun görüşme odasında başlar. Birbirlerini tanımazlar. Konuşurlar ve ararlar geçmişi… Aslında kendilerini, kendi özlerini ve özlemlerini… Rona Munro bu oyununda hiç alışık olmadığımız bir anne kız hikâyesiyle buluşturuyor. Bizleri kadını savruluş, sistemdeki yeri ve pek bilmediğimiz yönleriyle kadın dünyasına tanık ediyor.
Kadro:
Fay: Güzin Özyağcılar
Josie: Zeynep Özyağcılar
Sheila: Gözde Çetiner
George: Burak Tanay
Yönetmen: Serkan Üstüner
Yönetmen yardımcısı – dramaturg : Hande Ören
Yazar : Rona Munro
Dekor tasarım: Cihan Asar
Ses tasarım: Selimcan Yalçın
Işık tasarım: Alev Topal