Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz tahtını Ufak Tefek Cinayetler’e bıraktı

Uzun zamandir rayting rekorları kıran Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisi birinciliği Ufak Tefek Cinayetler’e bıraktı.

Gerek oturmuş kurgusu gerek başarılı oyunculukları ile kısa sürede izleyenleri ekrana bağlayan Ufak Tefek Cinayetler, AB izlenme oranlarında Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ı geçerek reyting birinciliğine yerleşti.

Dizide; bir akşam yemeğinde bir araya gelen dört kadının verdiği mücadele akıllarda çıkmayacak gibi. ., öyleki bu bölümde Ufak Tefek Cinayetler seyirci rekorunu da kırmış oldu.

Bu dizi aynı zamanda seyirci profilinin değiştirmesi açısından önemli.

Çocuklukları birlikte geçen, evlendikten sonra bile aynı sitede birlikte yaşayan dört kadın karekterin başrolü paylaştığı dizinin, gerilimi yüksek ama şiddeti az . Gerilimin en yükseldiği zamanda silahlar patlamıyor; kadınlar en fazla mutfaklarına gidip kek yapıyorlar. Olayların temelinde ise ; birinci bölümde kimin işlediği bilinmeyen bir cinayet var… Bu bakımdan dizi, tek bir cinayetin çözümlenme sürecini anlatsada, her gün kahramanları farklı şekillerde cinayet işliyorlar.

Dizler ülkemizde büyük bütçeli sektörü elinde bulunduruyor olmasına karşın sosyal ve kültürel olarak izleyice bişey katıyor mu bu tartışılır. Her tv dizisinde olduğu gibi bu dizi de de gereksiz uzun sahneler, anlamsız bakışmalar olsada aralara güzel şeyler sıkıştırıyor gibi bir halide var.

Star TV ekranlarında yayınlanan Ufak Tefek Cinayetler dün akşam 7. bölümüyle ekrana geldi. Dizi bu hafta da liderliği geçtiğimiz yıldan beri elinde tutan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ı yine geride bıraktı. Bunun temel nedenlerinden birisi izleyici artık ekranda mantıklı hikayeler izlemek istiyor. Abartılı şiddet görmek istemiyor. Oturmuş tutarlı karekterleri izlemek istiyor. Kurgu artık Türk Tv dizi izleyicisi için önemli. Seyirci artık çatık kaşlı mafyavari adamları izlemekten, ezilen kadın görmekten vazgeçti. Güçlü, mücadeleci, evini de eşini de işinide başarılı bir şekilde yürüten, çocuklarına gerekli özeni gösteren bakımlı kadınları izlemek istiyor.

‘Eşkıya’da Deniz Çakır ve Oktay Kaynarca başrolü paylaşırken, Ufak Tefek Cinayetler’de ise Gökçe Bahadır, Aslıhan Gürbüz, Tülin Özen, Bade İşçil, Mert Fırat, Yıldıray Şahinler, Selim Bayraktar ve Ferit Aktuğ gibi isimler rol alıyor.

Oya Toksöz (Gökçe Bahadır)

Biraz suskun biraz içine kapanık. Jinekolog. İyi kalpli ve akıllı bir kadın… İyi bir ailede yetişmiş. Geçmişte uğradığı bir iftira sonucu, hayatı değişmiş. Bekar. Çocuğu olmadığı için, ve hiçbir zamanda olamayacağının en iyi o farkında. Yalnız yaşamaya alışmış. Karanlıktan korkuyor.hayatı boyunca, ciddi, evliliğe giden bir ilişki kurmaktan kaçınmış. Çocuk özlemi içinde. Adalet duygusu çok yüksek. İhtiyacı olanlara yardım eden, kötülerin cezasını bulmasını gönülden isteyen bir insan. Hiçbir zaman kötülük yapamayacak kadar has duygular taşıyor. Sevgisini içine gömecek kadar güçlü ve kendine acımasız.Onun kendi adaletini nasıl sağladığını bu süreçte göreceğiz.

Merve Aksak (Aslıhan Gürbüz)

. Dört kadının liseden beri lideri. 1980 doğumlu. Çalışmıyor. Güzel, bakımlı, kötü kalpli ve çok zeki bir kadın. Herkesin arkasından iş çeviriyor, herkesi kontrol altında tutmak istiyor. İlk başta bir iyilik meleği sonra acımasız ve pervasız. Başlangıçlarda insanlara uzattığı samimi sıcak yardım eli bir andan bir kaplanın vahşi pençesi haline gelebiliyor.Kendi sosyal çevresi – bir nevi tebaası- içinde oldukça güçlü… Narsistik kişilik bozukluğu var. Kendi varlığını ve menfaatlerini her şeyin üzerinde tutuyor. Hayattaki adaletsizliğin temsilcisi… o gözlerini ileri dikip sustuğunda herkes bir felaketin gelmekte olduğunu anlar. İzleyenler ‘Yahşi Cazibe’ dizisinin sevimli kızı nasıl bu kadar kötü olur diye düşünüyor.Fakat izleyeni kendine hayran bırakan zekası sayesinde, gözümüzü alamadığımız bir karakter.

Pelin Tarhan (Bade İşçil)

Merve’nin en yakın arkadaşı. Çok sevimli, çok yumuşak mizaçlı görünen ama kara vicdanlı bir kadın. Merve’den daha bile tehlikeli ama çaktırmıyor. Yavaş yavaş neler yapmaya muktedir olduğunu göreceğiz. Çalışmıyor. Klasik bir ev hanımı. Kocasına çok ama çok düşkün gibi gözükse de bunun nedeni sevgi mi yoksa ekonomik mi henüz bilinmiyor. onu bütün dünyadan kıskanıyor ve elinde tutmak için yapamayacağı hiçbir şey yok.

Arzu Kara (Tülin Özen)

Aynı yaşta. Dört kadının, dördüncüsü… Hikayenin en sürprizli karakteri… Diğerlerine göre çok daha domestik, erken yaşta evlenip çoluk çocuğa karışmış. Aldatılıp, boşanıp, hayata yeniden başlaması hikayesini izleyeceğiz. Güçlendikçe kötüleşecek.

Serhan Aksak (Mert Fırat)

Hikayemizin bir numaralı erkek kahramanı. Merve’nin eşi. 38 yaşında. İdeal bir eş, ideal bir baba, karizmatik, vicdanlı, mükemmel erkek, mükemmel insan… Hayattaki “ iyiler”in temsilcisi. Harika çocuk olarak büyümüş, hep başarılı olmuş, burslar almış, Londra’da okumuş. Gustosu olan bir adam. İyi giyimden, iyi yemekten ve iyi şaraptan anlıyor. Yaptığı tek hata, Merve’nin tatlı yüzüne kanıp, onunla bir aile kurmuş olması… Oya’yla tanıştığı zaman, yanlış tercihler yaptığını fark ediyor. Oya’yla aralarında, ikisinin de istemediği, yanlış bulduğu bir aşk filizleniyor. Kendini ondan uzak tutmaya çalışsa da, biz aşkın adım adım içine sızışını izleyeceğiz.

Edip Hoca (Selim Bayraktar)

Kızların lisedeki öğretmeni, Oya’nın en yakın arkadaşı, akıl hocası, ailesi, her şeyi… Aralarında tanımlayamadıkları bir ilişki var. Üstelik kader arkadaşılar da bir yandan… Birlikte iftira uğramışlar, ikisinin hayatı da aynı olaydan ötürü tepetaklak olmuş. Bundan dolayı, omuz omuza verip, hep birbirlerine destek olmuşlar. Edip’in Oya’ya düşkünlüğü, çok aşağılarda aşk gibi görünüyor. Oya’nın hayatında ciddi biri olmadığı için, Edip hep onun en yakını, bir nevi hamisi, kocası olmuş. Bu yüzden asla bir aşk ilişkisi içine girmeye ikisi de meyletmemiş. Yer yer biz; “ah keşke olsalar bunlar” diyoruz.

Edip mi Serhan mı gibi bir ikilemde kalmak muradımız… İkisinin farklı meziyetleri var. Serhan daha atak, heyecan verici, hayatın içinde bir adamken, Edip daha çok huzuru ve sükuneti temsil ediyor. Biri sıcak diğeri serin… Biri tehlikeli diğeri güvenli… Oya’nın yolculuğunda en ciddi yol ayrımı olacak bu iki adam…

Edip, diğer taraftan da hikayemizin akil kişisi… Hep doğru şeyi söyleyen, bize hikayenin felsefesini anlatan karakter…

Taylan Tarhan (Ferit Aktuğ)
Kadınlarla aynı yaşta, aynı liseden Taylan… Lisedeyken Oya’nın sevgilisiymiş, şimdi Pelin’in eşi. Çok yakışıklı ve çok yakışıklı olduğunun fazlaca farkında, bütün karakteri bunun üzerine şekillenmiş, dolayısıyla şımarık bir adam… Çok güvenilir bir karakter değil. Pelin’i her an aldatabilir, bırakıp gidebilir. Zaten iç güveysi kimliğiyle evlenmiş, Pelin’in babasının yanında çalışıyor. Büyük ihtirasların adamı değil Taylan, komik, eğlenceli, hafif bir adam…

Mehmet (Yıldıray Şahinler)

Arzu’nun eşi. 48 yaşında. Hoş adam, zarif, kibar, fit… Arzu’yla, Arzu gençken evlenmiş. Şimdi Arzu’da daha genç bir kızla (Burcu) karısını aldatıyor. Zaaflarının yönettiği, kolaylıkla yanlış yöne sapabilen bir adam… Arzu’yla çekişmeli bir boşanma sürecine girecekler ve Mehmet’ten yer yer nefret edeceğiz. Burcu’nun elinde oyuncak olması, işine gelince çok rahat yalan söyleyebilmesi, Mehmet’i kadınların gözünde “klasik erkek” yapıyor.

ufak tefek cinayetler ile ilgili aramalar