Düğün Sarı Sandalye tiyatro’nun yeni sezonda farklı bir sahneleme tekniği ile ortaya koyduğu bir performans oyunu. Bertolt Brecht’in Tek perdelik oyunlarından biri olan “Düğün” Aralık Ayında da Sahnede!
Tiyatro Sarı Sandalye’nin 5. projesi olan, Bertolt Brecht’in “Küçük Burjuva Düğünü” metninden sahneye uyarladığı ve 1 Kasım 2017’de prömiyerini yapan “Düğün”, 20 ve 27 Aralık 2017 tarihlerinde Karaköy – İkincikat sahnesinde!
Oyun aslında herkesin tanık olduğu sıradan bir düğünün ‘Medeniden yola çıkarak vahşiye nasıl dönüştüğünü ele alıyor. Oyunda yaşanan duygu ve tepkiler; fiziksel eylem yolu ile seyircinin yüzüne çarpılıyor. Tek perde olmasıyla birlikte eşine az rastlanır bir performans gösteriliyor.
|
|
Düğün Metni Hakında
“Düğün” ya da “Küçük Burjuva Düğünü”, Bertolt Brecht’in ilk dönem tek perdelik oyunlarından biridir. Oyun, orta sınıf bir çiftin düğün yemeği sırasında geçen olayları konu alır. Yemek boyunca küçük burjuva bir ailenin arasındaki ilişkileri izleriz. Bu sayede yazarın asıl işaret ettiği, ailenin içinde bulunduğu toplumun bir yansımasını görürüz. Her şey yüzeyde çok iyi ve normalmiş gibi görünürken gece ilerledikçe insanların iç yüzlerinin açığa çıktığını ve bunun ikili ilişkilere nasıl yansıdığına tanık oluruz. Bu basit akşam yemeği toplumdaki gizli saklı kalmış çarpıklıkların adeta dokuz kişiye indirgenmiş bir halidir
|
Düğün’ün Metin sürecini nasıl işlediniz? Metinden Sahneye Geçiş Nasıl oldu? Neden bu metin seçildi?
“Düğün” ekibi olarak bu metni seçmiş olmamızın sebebi oyunun içeriğinin güncelliğini korumuş olmasıdır. İnsanların birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerinin geçtiğimiz yüzyıl boyunca daha iyiye ve güzele gideceğine olan inanç, gittikçe azaldığından, oyunun günümüzde söyleyecek çok şeyi olduğu kanısındayız.
“medeni”den en vahşiye doğru nasıl doğal bir şekilde gittiğine tanık oluruz.
Bu kısa akşam yemeği esnasında insanların birbirlerine olan yaklaşımlarının yavaş yavaş en “medeni”den en vahşiye doğru nasıl doğal bir şekilde gittiğine tanık oluruz. Toplumun içindeki bu vahşetin bu kadar kolay açığa çıkmasına kimse şaşırmaz. Oyundaki aile bireyleri birbirleriyle olan etkileşimlerinde absürt bir dile varan yollara başvururlar. Bu da, oyun ilerledikçe sembolik olarak evin ancak aslen, çok gerçek bir şekilde, ailenin kendisinin çatırdamasına yol açar. Herkesin gördüğü ancak kimsenin konuşmadığı gizli saklı gösterilen duygu ve tepkileri fiziksel eylem yoluyla seyircilerin yüzüne vuracak bir oyun yapmayı hedefliyoruz. Toplum, bireyleri kendilerinin çok da istemediği rollere büründürür. Bireyler istemedikleri bu roller içinde yapay hareket ederler ve sonuçta toplum, kendi sebep olduğu yapaylık yüzünden çürümeye mahkum olur.
Nasıl Bir yaratım sürecinden geçtiniz?
Yaratım sürecinin başında atölye çalışmaları yoluyla oyun metnini dramatujik olarak analiz ederiz. Bu süreçte oyuncular, yönetmen ve dramaturg birlikte çalışarak metinden aldıklarını paylaşırlar. Bu paylaşım, yalnızca konuşarak değil sahnede fiziksel doğaçlamalar ve diğer sanat dallarından örnekler gösterme yoluyla gerçekleşir. Süreç, yönetmenin sürekli olarak getirdiği yazın, adaptasyon ve mizansen önerilerine oyuncuların verdiği cevaplar üzerinden yürüyen ve böylece devamlı olarak dönüşen diyalektik bir yapıyla ilerler. Sonunda yönetmenin verdiği kararlar bir kompozisyona evrilir ve bu sayede oyunun iskeleti oluşur.
Bu kompozisyonu oyuncunun kendisi mi belirler? Bu oyuncuyu sınırlamaz mı? herşeyin önceden bu kadar planlanmış olması?
Yapılan her provada oyuncular, bu iskeleti icra ederken değiştirmekte ve yeniden yorumlamakta özgürdürler. Işık, müzik ve dekor tasarımlarını yapacak üyelerin, provalar esnasında hazır bulunmaları ve mümkünse doğaçlamalara ve atölyelere katılmaları, kolektif yaratım açısından önemlidir. çünkü bütün bu öğeleri en az oyuncular kadar sahnede var etmeye çalışırız. Müzik, oyunculara fon olmak yerine onlar ile birlikte oynayan bir oyuncudur. Dekor, anlatmak istediğimiz dünyayı betimler. Işık ise zaman ve mekan değişimi konusunda en büyük yardımcımızdır. |
SARI SANDALYE kimdir?
Galatasaray Üniversitesi Tiyatro Topluluğu’nda çeşitli dönemlerde tiyatro yapmış kişilerin bir araya gelip kurduğu bir tiyatro topluluğu. Topluluk ilk olarak, Georges Perec’in “Ücret Artışı Talebinde Bulunmak İçin Servis Şefine Yanaşma Sanatı ve Biçimi (L’art et la manière d’aborder son chef de service pour lui demander une augmentation)” adlı eserini sahneye uyarlamıştır. Oyun, ilk gösterimini IKSV’nin düzenlediği 19. İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yapmış ve 2014-2015 sezonunda İkincikat’ın ev sahipliğini yaptığı Sekizincikat sahnesinde gösterimlerine devam etmiştir. Proje, Direklerarası Seyirci Ödülleri’nde “Umut Veren Yeni Tiyatro Topluluğu” ve Ekin Yazın Dostları’ndan “Yılın En İyi Komedisi” ödüllerini almıştır. 2015-2016 sezonu için kadrosunu genişleten topluluk, sezona Knut Hamsun’un aynı adlı romanından uyarladığı “Açlık (Sult)” oyunu ile başlamıştır. Proje, Ekin Yazın Dostları’ndan “Yılın Küçük Salon Oyunu” ve Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Ödülleri’nden “HDI Sigorta Özel Ödülü” alırken, ekipten Berk Kalyoncu da Direklerarası Seyirci Ödülleri’nde “Özgün Tiyatro Müziği” ödülüne layık görülmüştür. Yazılışının 40. Yılında Ferit Edgü’nün romanından sahneye uyarlanan “O / Hakkâri’de Bir Mevsim” projesi topluluğun üçüncü oyunu ve üçüncü roman uyarlamasıdır. Ekin Yazın Dostları – Yılın Teması “Özgürlük” Ödülü alan oyun, ilk gösterimini 20. İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yapmıştır. 2016-2017 sezonunda gösterimlerine devam eden “Açlık” ve “O / Hakkâri’de Bir Mevsim” ile birlikte edebiyat uyarlamalarıyla başladığı sanat yolculuğuna, Jean-Luc Lagarce’ın ‘Evdeydim ve Yağmurun Gelmesini Bekliyordum’ oyununu eklemiştir.
Bu oyunda Kimler Var?
“Avizeniz hala bitmedi mi canım?”
“Bitmedi! Canım!”
‘Düğün’ ya da ‘Küçük Burjuva Düğünü’, Bertolt Brecht’in ilk dönem tek perdelik oyunlarından biridir. Oyun, orta sınıf bir çiftin düğün yemeği sırasında geçen olayları konu alır. Yemek boyunca küçük burjuva bir ailenin arasındaki ilişkileri izleriz. Bu sayede yazarın asıl işaret ettiği, ailenin içinde bulunduğu toplumun bir yansımasını görürüz. Her şey yüzeyde çok iyi ve normalmiş gibi görünürken gece ilerledikçe insanların iç yüzlerinin açığa çıktığını ve bunun ikili ilişkilere nasıl yansıdığına tanık oluruz. Metin, toplumdaki gizli saklı kalmış çarpıklıkların adeta dokuz kişiye indirgenmiş halidir. Bu kısa akşam yemeği esnasında insanların birbirlerine olan yaklaşımlarının yavaş yavaş en “medeni”den en vahşiye doğru nasıl doğal bir şekilde gittiğine tanık oluruz. Toplumun içindeki bu vahşetin bu kadar kolay açığa çıkmasına kimse şaşırmaz.
ARALIK 2017 – OCAK 2018
|
DÜĞÜN |
27 ARALIK |
ÇARŞAMBA |
20:30
|
ikincikat |
DÜĞÜN |
3 OCAK |
ÇARŞAMBA |
20:30
|
ikincikat |
DÜĞÜN |
10 OCAK |
ÇARŞAMBA |
20:30
|
ikincikat |
EVDEYDİM… |
17 OCAK |
ÇARŞAMBA |
20:30
|
ikincikat |
EVDEYDİM… |
24 OCAK |
ÇARŞAMBA |
20:30 |
ikincikat |
düğün ile ilgili aramalar
düğün yapalım
dugun hazirliklari
dugun video
düğün.com ankara
düğün.com panel
düğün.com iletişim
düğün.com izmir
|
|
|
|
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili
Sarı Sandalye Düğün bertolt brech bu dans mı komedi mi dram mı anlamış değilim. ikincikat’ta en kısa zamanda gidip izlemek gerekir. tabi Karaköye yalnız gitmemek gerek. ama sarı sandalye’nin açlığının üzerine oyun tanımıyorum.