Görkemli bir girişle açtı perdeyi Hayvan Çiftliği. Tıpkı o çok özendiğimiz yurtdışından bilmem kaçıncı kastı gelen ama benzerini yapamadığımız müzikallerde ki gibi. Hani bir kaç yüz lira verdiklerimiz var ya hah onlar gibi.

 

Seyhan Arma

“Alternatif tiyatro”dan beklenmeyen bir açılışla. Zorlu’da izlemiş olmamın bir katkısı var mı bilmiyorum  ama bir kez de Kumbaracı50’de izlemek isterim (Tabii o dekor oraya sığıyorsa). Hem daha içiçe, daha sıcak ve oyun sonunda telsizli görevlilerden rica etmeden oyunculara tebrik iletmek için.

Ağzımı hayra açmak istediğimden ortaya konulan “cesaretten” bahsetmek istemiyorum. Zaten kim bilir ne zaman yazmıştır George Orwell, kim bilir hangi ülkenin taaaa fi tarihinden kalma zamanını anlatıyordur. Dur diyorum çünkü metni araştırmadan gittim oyuna. Ne de olsa Altıdan Sonra Tiyatro, Tiyatro D22 ve Yiğit Sertdemir markaları söz konusuydu. Tabii uzun süredir sahnede izlemek istediğim Berkay Ateş’in de etkisi vardı.Yalnız benim anlamadığım neden bizim ülkemizin güzelliklerini, dillere destan olmuş, yedi düvelin kıskandığı sistemimizi anlatmak yerine bilmem hangi zamanın hangi ülkesini anlatmışlar. Ayrıca bazı şeyler çok abartı geldi bana. Tamam hayvan oldukları için inandılar domuzların tüm kandırmacalarına ama yine de abartı… O yapılanlara inanmak ya da boyun eğmek için hayvan değil salak olmak lazım.

Hayvan Çiftliği-Kumbaracı50-d22

İşte bu abartıları saymazsak güzel bir oyun olmuş Hayvan Çiftliği. Dekor, ışık, kostüm, oyunculuklar, beden kullanımı, şarkılar, ve kullanılan “enstrümanlar” ve tabii ki reji süper olmuş. Çok kıskandım sahnedeki oyuncuları.Yiğit Sertdemir ne zamanları evdedir acaba?; Gidip kapısında yatayım da rol kapayım diye düşündüm. Şaka değil cidden düşündüm. Utanılacak bir şey mi bir oyuncunun beğendiği bir yönetmenden yada ekipten rol istemesi bilmiyorum ama gerçekten düşündüm bunu 🙂 Hem Kumbaracı50 hem de Yiğit Sertdemir’e hayranlığım mevcut. Yaptıkları bir çok projeyi çok sevdim. Tiyatro D22’nin de bende ki imajı çok iyi ama ilk defa bir pojelerine denk geldim. İyi ki!

Veya konunun yada hikayenin gidişatının çok “tanıdık”  olmasından da kaynaklanabilir.

Cem Yılmazer için bir şey söylemeye gerek bile yok aslında. Neredeyse bütün iyi oyunlarda imzası var. Candan Seda Balaban’ı Tersine Dünya ve Hayal-i Temsil oyunlarından tanıyorum. Bu oyunda da çok iyi olmuş tasarımları. Burçak Çöllü canımız ciğerimiz zaten:) Hem kendisini hem de müziklerini çok severim. Oyunda kullanılan enstrümanlar çok hoşuma gitti. Koreograf Senem Oluz’u yarın arayıp ben artık zayıfladım aynı hareketleri yapabilir miyim acaba diye soracağım. Ufacık bir umut vadediyorsam “hocam” demeye hazırım.

Tek negatif eleştirim ilk perdenin biraz sarkması olabilir. Oyun açılışında bir Broadway müzikali izliyormuşum havasına sokup beklentimizi yükselttiği için olabilir.

Oyunla ilgili genel olarak çok beğendiğim dışında pek bir şey söylemek istemiyorum açıkçası. Çünkü doyamadım, bir daha izlemek istiyorum. Tek negatif eleştirim ilk perdenin biraz sarkması olabilir. Oyun açılışında bir Broadway müzikali izliyormuşum havasına sokup beklentimizi yükselttiği için olabilir. Veya konunun yada hikayenin gidişatının çok “tanıdık”  olmasından da kaynaklanabilir. Sebebini cidden bilemiyorum ama bir tık sarktı ilk perde. Hatta perde arasında acaba sıkılacak mıyım diye düşündüm. Neyse ki ikinci perdenin enerjisi, hareketliliği hiç sıkmadan hatta çok zevk vererek geçti. Dediğim gibi tekrar ve mümkünse küçük bir sahnede oyuncularla içiçe bir şekilde yeniden izlemek istiyorum bu oyunu. Ve çok beğendiğim oyunculukları daha yakından görmek, bedenlerini nasıl kullandıklarını incelemek istiyorum. Müzik, ışık, dekor, kostümler daha küçük bir sahnede nasıl duruyor çok meraktayım. Kısacası Hayvan Çiftliğini bir kere izlemek bana yetmedi. Tekrar izlediğimde heyecanım devam ediyorsa yeniden yazarım belki. Şimdilik gecenin bilmem kaçında Hayvan Çiftliği’nin verdiği zevk,  daldırdığı düşünceler ve uykunun bastırmış olmasıyla bu kadardır diyeceklerim. Tez canlı olmak zor; yarına kalsaydı üşenir yazmazdım belki 🙂

Zaten bir oyun beni heyecanlandırırsa yazabiliyorum sadece. Aksi takdirde “kibarlıktan” twit atmak bile zor.
Ez cümle; Hayvan Çiftliği iyi bir oyun. Mutlaka gidilsin görülsün derim. Altıdan Sonra Tiyatro, Tiyatro D22, Yiğit Sertdemir, Berkay Ateş ve tabii ki tüm ekibi tebrik ediyorum. Emeğinize sağlık.

Seyhan Arman

hayvan çiftliği ile ilgili aramalar

hayvan çiftliği george orwell özet

hayvan çiftliği kitabı oku

hayvan çiftliği fiyat

hayvan çiftliği inceleme

hayvan çiftliği yorum

hayvan çiftliği ekşi

hayvan çiftliği izle

hayvan çiftliği tiyatro

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.