Aşk Eskir Mi?

23 Şubat 2018

Ya da başka bir soru: “Evlilik aşkı öldürür mü?” Çok sık gündeme gelen çeşitli medya mecralarında da tartışılan benzer sorulardan… Birbirinden çabuk vazgeçen âşıklar, bunun karşısında da yarım asrı geçen aşklar, evlilikler…

Tartışma, örnekler uzar gider. Sorunlarını çözemeyenlerin en yakın adresi danışmanlar, terapistler… Yazılarında, sahnelemek üzere seçtiği ya da kendi yazdığı oyunlarında hayatımızın derinliklerinde dolaşıp, acınası- gülünesi yanlarımızı yüzümüze vuran Ali Poyrazoğlu yeni oyununda bu sorunu sahneye taşıyor: ‘Tamamla Bizi Ey Aşk.’ Aşk, tanımlanabilen bir şey değil, değişken, insanına, kültüre göre farklı tanımlanan ve yaşanan bir şey… Ünlü bir fıkra vardır ya: Bir kahve sohbetinde ‘aşk’ konusu açılınca köyün eskilerinden Mehmet Ağa’ya sormuşlar ”Ağam hiç âşık oldun mu” diye. Ah edip yakınmış Mehmet Ağa: ”Tam âşık oluyordum jandarma bastı…” Şimdilerde aşkın sonu ya tecavüz ya da cinayetle bitiyor çoğunlukla.

Ali Poyrazoğlu, hepimizin kendisinden bir parça bulabileceği bir çifti sahneye taşıyor. Çalışan, “çeşitli yollarla” para kazanan ve “yorulan” erkek ve yine evin her işine koşan bir de kendisinden yatakta hizmet beklenen ev kadını eşi. Erkek eve gelir, kendisini koltuğa atıp televizyona dalar, ama kadının da izlemesi gereken dizisi vardır… Yemek yenir, yine televizyon… Konuşacak konu da kalmamıştır. ‘Aşk’ eskimiştir. Çare “apartmandaki üç çiftin, kapıcının bile karısıyla birlikte gittiği” evlilik terapistidir. Gittikleri terapist Jacop Levi Moreno’nun öncüsü olduğu ‘Psikodramatik Sosyometrik Grup Psikoterapisi’ni uygulamakta, evlilik sorunları olanları bir salonda toplayıp örnek kişiler üzerinde yaptığı testlere onların da katılımını sağlayıp evlilerin sorunlarını çözmelerini amaçlamaktadır. Çiftimiz bir tiyatro salonu dolusu benzer dertleri olan çiftin önünde çeşitli yöntemlerle sorunlarını keşfe çıkarlar. Bu keşif yolculuğunu diğer çiftler (yani seyirciler) izlerken kendi sorunlarına da odaklanmış olurlar.

Seyircisini evlilik terapistinin salonuna yerleştiren Ali Poyrazoğlu, böylece seyirci ile sıcak bir ilişki kurarken, onları da yaşadıkları konuşunda uyarıyor ve gerçek bir terapi seansına katıyor. İşte bu noktada acınası-gülünesi yanlarımızı sahnede canlandırıp, bize sergilerken yüzümüze ayna tutmamızı, aşkı hatırlamamızı, onu hayatımıza yeniden katmamızı sağlamak istiyor.

Geleneksel tiyatromuzun özelliklerinden yararlanmayı da başarıyor Poyrazoğlu. Yalnız oyunculuk olarak değil içerik olarak da… Sahnede verdiği ‘es’lerle iç ve dış dünya arasında köprüler kurarken, mimikleriyle terapi seansında yaşanan şaşkınlığı, tedirginliği, paniği başarıyla seyircisine aktarıyor. Seyirciyle kurduğu ilişki, hem komedi unsurunu artırıyor hem de terapi seanslarıyla bağları kurmuş oluyor. Sahneye taşıdığı kişinin düşünce dünyasını açığa çıkarırken seyircisini de gizlediği, bilinçaltına attığı şeylerle yüzleşmesini sağlıyor. Zaman zaman kuklasından da yardım alarak…

Oyun sonrasında ya da kimi sosyal medya mesajlarında oyunun kimi bölümleri için “ah ne ayıp” denilen şeyler, bu insanların ailelerinde, çevrelerinde yaşanmıyor mu? Örneğin magazin dünyasında bu tür boşanma tehditleri yansımıyor mu? Orta yaş krizi yaşayan erkeklerimizin ergenler gibi küfürlere sığındıkları gerçek değil mi? Ünlü iş adamlarımızın, medya ünlülerinin hatta milletvekillerinin küfürleşmelerini duymuyor, okumuyor muyuz?.. Dizilerimiz, tv programlarımız ‘bip’ten geçilmiyor, zaten seyirci de bu ‘bip’in ne anlama geldiğini biliyor. Kaçımız bu ‘bip’lerin perdelediğini dillendirmiyoruz ki… Ama iki yüzlülüğümüz oraya da yansıyor. Belki oyunun asıl başarısı bu noktada ortaya çıkıyor. Ev içlerimiz sahaya taşınınca korkup paniğe kapılıyoruz.

Elbette Ali Poyrazoğlu sahnede yalnız değil. Şebnem Özinal ve Melih Ekener bu terapi yolculuğunda ona eşlik ediyorlar. Evet ‘Tamamla Bizi Ey Aşk’ bir Ali Poyrazoğlu gösterisi ama iyi bir tiyatrocu olarak sahne arkadaşlarını perdelemiyor, onları geride bırakmıyor Hem Özinal hem de Ekener, tempoyu hiç aksatmadan, oyunculuklarıyla, sahne elektrikleriyle her anlamda var oluyorlar.

Oyun sonrası bir noktayı düşünmeden edemedim: Ali Poyrazoğlu ‘aşk’ın kadın tarafına biraz iltimas mı geçmiş acaba?

‘Aşk’ı, onu da geçelim, birlikte yaşamayı, hayatı biriyle paylaşmayı düşünüyorsanız, bütün bunları yapıyor da aksayan bazı şeyler olduğu kanısındaysanız, ‘Tamamla Bizi Ey Aşk’ı görün, kimi sorulara yanıt bulacaksanız.