-Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu 5. sezonu dopdolu programıyla açmaya hazırlanıyor.
Kanlı Düğün, Beni Bekleme Kaptan,Markalı Hava,Titanik Orkestrası,Yeni Dünya-Bir Uzay Hikayesi,Bahçe,İki Efendinin Uşağı, Cambazın Cenazesi ve III. Reich oyunlarıyla Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosunda Ekim ayında seyircisiyle buluşacak.
-Yeni sezonu 3 Ekim’de Lorca’nın Kanlı Düğün’ü ile açacak olan Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu, sezon boyunca 2’si çocuklara yönelik toplam 7 oyunla tiyatroseverlerin karşısında olacak.
Tiyatronun, hayatı sürekli ve canlı tutmanın en önemli yollarından biri olduğundan yola çıkarak sanatseverleri her yıl yeni oyunlarla buluşturan Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu, yeni sezonda herkese yeni kapılar açmaya hazırlanıyor. 5. sezonunu ekim ayında açacak olan Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu, en geniş kitleye ulaşabilmek amacıyla yeni sezon repertuvarını da buna göre şekillendirdi.
2014 yılında Murat Karasu’nun rejisini yaptığı Dario Fo’nun Ödenmeyecek Ödemiyoruz oyunu ile yerleşik tiyatrosunu açan Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu, o günden bu yana düzenli olarak her hafta perde açıyor.
2’Sİ ÇOCUK OYUNU TOPLAM 7 YENİ OYUN…
Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu, yeni sezonda dopdolu programıyla sanatseverlere tiyatro şöleni yaşatacak. Sezon boyunca 2’si çocuk oyunu olmak üzere toplam 7 oyun izleyici ile buluşacak. Yeni sezon 3 Ekim Çarşamba günü Lorca’nın Kanlı Düğünü ile açılacak. 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Barış Erdenk’in yöneteceği oyunun provaları halen devam ediyor.
“BENİ BEKLEME KAPTAN” DÜNYA PRÖMİYERİNİ YAPACAK…
Prof. Dr. Beliz Güçbilmez’in Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu için yazdığı biyografik bir Nâzım Hikmet oyunu olan Beni Bekleme Kaptan dünya prömiyerini Nilüfer’de yapacak. Oyun 8 Mart Perşembe günü Nâzım Hikmet Kültürevi sahnesinde sahnelenecek. Oyunu, Uluç Esen yönetecek.
YENİ SAHNEDE İKİ OYUN…
Yeni sezonda, Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu’nun Yüzüncüyıl Eğitim ve Sanat Merkezi’nde yeni bir sahnesi daha olacak. Sahneye, geçen yıl çok genç yaşta hayatını kaybeden, Türkiye Tiyatrosu’na kattığı çeviri ve uyarlama metinlerin yanında çağdaş Batı Tiyatrosu ve geleneksel tiyatro yöntemlerinin anlatı biçimleri ve motifleri üzerine çalışarak ‘alternatif’ bir tiyatro bakışı geliştiren, çağdaşlarına ve yeni nesil sanatçılara önemli bir örnek teşkil eden Ayşe Selen’in adı verilecek. Ayşe Selen’in isminin yaşatılacağı Ayşe Selen Deneme Sahnesi’nde de iki oyun izleyici karşısına çıkacak. Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu oyuncularından Oğuzhan Ayaz’ın yönettiği Markalı Hava isimli oyun 20 Kasım 2018 tarihinden itibaren, Batuhan Pamukçu’nun yönettiği Titanik Orkestrası da 11 Aralık 2018 tarihinden itibaren pazar günleri bu salonda izlenebilecek.
ÇOCUKLAR TİYATRO KEYFİ YAŞAYACAK…
Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu, çocuklar için iki oyunla sahnede olacak. Pelin Temur’un yazdığı Güray Dinçol’un yönettiği Yeni Dünya-Bir Uzay Hikâyesi isimli çocuk oyunu, 7 Ekim Pazar günü Konak Kültürevi Serdar Şafak Sahnesi’nde prömiyer yapacak.
ikinci çocuk oyunu Bahçe de 20 Ekim Cumartesi gününde izleyici ile buluşmaya başlayacak. Prof. Dr. Tülin Sağlam’ın yönettiği Bahçe isimli oyunun yazarı Şamil Yılmaz.
Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu, yeni oyunların yanı sıra geçen sezonun büyük ilgi gören üç oyununu da izleyici ile buluşturmaya devam edecek. Geçen sezon salonları dolduran İki Efendinin Uşağı, Cambazın Cenazesi ve III. Reich da bu yıl sahnelenmeye devam edecek. Böylece bu oyunları kaçıranlar izleme şansı bulacak.
BOZBEY: YENİ SEZON BAŞARILARA SAHNE OLSUN…
Tiyatrosuz bir toplum düşünülemeyeceğini söyleyen Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu düşünceyle kurulan Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu’nun kentteki büyük eksikliğe yanıt verdiğine dikkat çekti.
Nilüfer Belediye Kent Tiyatrosu’nu, tüm kararların demokratik bir anlayışla ve oy birliği ile alındığı Genel Kurul’un yönettiğini belirten Bozbey, şöyle devam etti: “Bütün tiyatro çalışanlarının yer aldığı Genel Kurul entelektüel ya da teknik tüm konularda birlikte karar alıyor. Genel Kurul yürütmeyi sağlamak amacıyla bir Yönetim Kurulu seçiyor ve en yüksek oyu alan iki kişiden biri, iki yıllığına müdür olarak atanıyor. Müdürlük en fazla iki dönem yapılabiliyor ve böylece bütün çalışanlar süreç içerisinde aynı zamanda yürütmede yer alabiliyor. Biz sanatın demokratik koşullarda yapılabilmesinin önemini bildiğimiz için bu modeli çok kıymetli buluyoruz ve bu model aynı zamanda Türkiye’de bulunan kurum tiyatrolarına bir yönetim modeli ve anlayışı öneriyor. Yaygınlaşması en büyük umudumuz. Tiyatro’nun hayatımıza kattığı anlamın büyümesi istencimi tekrarlayarak, yeni sezonun güzelliğe ve başarılara sahne olmasını diliyorum.”
