“BENİM FESTİVALİM” 13 Bin Genci Kucakladı

0

Bu yıl ikincisi düzenlenen ve sadece 21 yaş altı gençlerin girebildiği ‘’Benim Festivalim’’ sevilen sanatçıları ve dopdolu içeriği ile KüçükÇiftlik Park’ta 13.000 gence unutulmaz bir gün yaşattı.
 

Türkiye’nin en büyük gençlik festivali ‘’Benim Festivalim’’ 20 Ekim Cumartesi, şehrin eğlence merkezi KüçükÇiftlik Park’ta gençlere hayallerinin ötesinde bir festival deneyimi yaşattı.

 

Sevilen starların sahne aldığı etkinlikte gençler birbirinden farklı söyleşi, atölye ve programlar ile rengarenk festival dünyasını deneyimlediler. 13.000 gencin katıldığı festivalde gençler eğlencenin tam anlamı ile tadını çıkardı.

 

Festivalin diğer bir heyecan verici olayı sanatçıların sosyal medyadan seçilen festival takipçileri ile konser öncesi kuliste bir araya gelerek fotoğraf çektirip sevgi ile kucaklaması oldu.

 

Burası ‘’Benim’’ Sahnem!

Festivalin sahnesini sosyal medyada yayınladığı acapella videoları ile ilgi çeken şarkıcı Ekin Beril ateşledi. Hemen sonrasında sahneye çıkan Yok Öyle Kararlı Şeyler grubu sevilen şarkılarıyla eğlencenin dozunu arttırdı.  

   

Amerika’dan geldikten 48 saat sonra “Benim Festivalim”sahnesine çıkan Aleyna Tilki, dünyaca ünlü müzisyenlerin prodüktörü dj Diplo’yla gerçekleştireceği single müjdesinin ardından ilk konserini KüçükÇiftlik Park’ta verdi. Müzik listelerinde rekorlar kıran Aleyna Tilki, Sen Olsan Bari, Cevapsız Çınlama, Yalnız Çiçek, Dipsiz Kuyum gibi dillerden düşmeyen şarkılarını hayranlarıyla birlikte söyledi. Sahne kostümü ile de ilgi çeken başarılı sanatçıya hareketli parçalarda 8 dansçı eşlik ederken, “Uzun İnce Bir Yoldayım” ve KüçükÇiftlik Park’ın rockçı ruhuna da uygun bir şarkı olan “Show Must Go On” şarkısı ile 10 kişilik vokal grubunun eşlik ettiği Aleyna Tilki türkü ve rock coverları ile festivalin ateşini daha da yükseltti. Binlerce genç ile birlikte hem dans edip hem de şarkı söyleyen Aleyna Tilki bitmeyen enerjisiyle sahnede devleşti.

 

Son yılların en sevilen pop starı Edis’in heyecan verici çok özel sahne şovları ve güçlü performansı ile festival coşkusu artarak devam etti. Her şarkıda farklı duygular yaşatan Edis kendi şarkılarının yanı sıra gençlerin sevdiği pek çok ünlü şarkıyı kendi tarzında yorumlayarak hayranları ile söyleyip gençlere hem duygusal hem de eğlenceli dakikalar yaşattı.

   

Rock müziğin efsane ismi Teoman ise sahnenin son konuğuydu. Binlerce genç, sanatçının sevilen ve unutulmaz şarkılarını hep bir ağızdan söyledi. Teoman’ın sahnedeki enerjisi gençlere de geçerek saksafon ve keman şovları ile festival coşkusu daha da tırmandı.

 

İlham Veren Bir Festival

 

Sevilen sosyal medya fenomeni ve menajer Güray Gürsel yaşam tecrübeleri üzerine keyifli sohbeti ile gençlere ilham verdi. Aerobik jimnastiğin Türkiye’deki genç ve başarılı ismi Ayşe Begüm Onbaşı sporcu kimliği, gösterilerinde yaşadığı duyguları, bir yandan okul hayatını nasıl yürüttüğünü açıklayarak, sporun mutlaka herkesin hayatında olması gerektiğinden bahsetti. Ünlü doğa bilimci Serdar Kılıç aslında doğada insanı iyileştirecek her şeyin var olduğunu ve hayatımızda müzik aleti yapmaya kadar ne kadar özel bir yeri olduğunu ilginç örneklerle anlattı.

 

Festivalde, gün boyu aralıksız süren color-up aktivitesi, Türkiye’nin ilk ve en büyük inovasyon topluluğu Makers Türkiye ile kodlama ve 3d tasarım atölyesi, kay kay alanı, muhteşem söyleşiler ve atölyeler ile gençler hafızalardan uzun süre çıkmayacak deneyimler yaşayarak, gelecek yıl aynı yerde olacaklarına dair şimdiden söz verdiler. 

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikKral Lear Biletleri
Sonraki İçerikJest Tiyatro’nun ‘Suit’ Oyunu Seyirci ile Buluştu
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan