9-15 Kasım 2018 tarihinde düzenlenen 8. Malatya Uluslararası Film Festivali’nin ilk film gösterimleri bugün itibarıyla başladı. Bir Avm’de yaptığı söyleşide konuşan Cem Yılmaz; “ArifV216’nın serüvenini anlattı. Bugün benimde arkadamdan kimse yok. Yazmaya tek başıma bir A4 kağıdı ile başlıyorum. Yazarken de düşünmüyorum bunu kim destekler, kim izler, Kim bu filme para yatırır diye?” dedi.

Yönetmenliğini Kıvanç Baruönü’nün yaptığı, senaryosu ve başrolü Cem Yılmaz’a ait olan ‘Arif v 216’ filminin gösterimi halkın yoğun ilgisiyle karşılaştı. Avşar Sinemaları’nda yapılan film gösteriminin ardından Cem Yılmaz bir söyleşi de gerçekleştirdi. Malatyalı sinemaseverlerin çok büyük ilgi gösterdiği söyleşinin moderatörlüğünü sinema yazarı Burak Göral üstlendi.

Söyleşide filme ilgi gösteren Malatyalı sinemaseverlere teşekkürlerini ileten Cem Yılmaz, festivalin giderek geliştiğini ifade etti. Yılmaz, Malatya’da bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.

Cem Yılmaz: Yeterki Kafamızda Kalıplar Olmasın

Ünlü komedyen seyircilerden gelen bir soru üzerine sinemayla ilgilenen gençlere şu şekilde tavsiyelerde bulundu:

‘Dünyanın her yerinde bir şey dünya standartlarında yapılabilir. Bununla ilgili hiçbir derdimiz yok. Bugün Malatya’daki bir genç kardeşimin kendi telefonuyla çekeceği bir hikâye dünyadaki herkesi ilgilendirebilir. Buna hiçkimse mani olamaz. Güzel ve değerli şeyler dünyanın her yerinde değerlidir. Yeter ki kafamızda bazı kalıplar olmasın. Yirmi yıl öncesine kadar sahip olmadığımız birçok imkâna sahibiz şu anda.

Üreten insanın en büyük özelliği küsmemesi, başka bir yol bulması olmalı. Su gibi sızmak lazım yani. Arkamızda kimse yok dememek lazım. Benim de arkamda kimse yok ki! Ben de boş bir A4 kâğıdıyla başlıyorum yazmaya. Acaba bunu kim beğenecek, kim buna para yatıracak diye düşünmüyorum. Yani biraz mücadele lazım. Tutku meselesi bu neticede.’

 

Söyleşi sonunda Malatya Girişim Kurulu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Kauçuk, Cem Yılmaz’a kayısı hediye etti. Yılmaz’ın tören sonunda ‘Malatya’ya taşınıyorum’ şeklinde yaptığı şaka salonda kahkahalarla ve alkışlarla karşılandı.

Yılmaz ayrıca yeni düzenlediği stand-up gösterisiyle Malatya’ya tekrar geleceğinin sözünü de verdi.

Cem Yılmaz, 9 Kasım akşamı(bugün) belediyeye ait Nikah Sarayı’nda düzenlenecek açılış töreninde usta oyuncu Şener Şen’e ‘Kristal Kayısı / Onur Ödülü’nü takdim edecek.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikŞener Şen ve Perran Kutman Malatya Film Festivali’nde
Sonraki İçerik8. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Başladı
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan