Müzisyenlerin yarışmalar konusunda genel algıya yenik düştüklerini ve çevresinin baskılarına boyun eğdiklerini belirten Pelin Gedik “Ben tanınmak için yarışmam. Yarışma programına çıkıp bütün Türkiye’nin kendilerini tanıdığını düşünenler 2-3 gün sonra ne olduklarını görüyorlar” dedi.
Geçtiğimiz günlerde kültür sanat dergisi Diren Sanat‘a röportaj veren Pelin Gedik yarışmalar ve yarıştırılanlar için ilginç açıklamalar yaptı. Müzik eleştirmeni Umut Sefa Yıldız’ın sorularını yanıtlayan Gedik şunları söyledi:
Çok tartışılan bu TV ses yarışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Yarıştırılan insanların ben özgür olabildiğine inanmıyorum, müziği geçirebildiğine inanmıyorum. Çünkü yarışmalarda insanlar birbirleriyle devamlı bir rekabet halinde, bu rekabet insanı kesinlikle besliyor ama bir noktada hırslar devreye giriyor. Benim müziğimin içinde hırslar, öfkeler olmamalı. Ben kendimi yansıtabilmeliyim. Benim ruhumda o yok, o anlamda bir yarışma platformunda görmedim kendimi ama mutlaka bunu fayda gören insanlar vardır, bir de insanların kafasında oluşan ‘yarışmacı’ algısını silmek çok zor. Tek artısı şöyle bir şey olabilir. Kendini o an deneyimlemek, hani işte ‘Şu an herkes tarafından izleniyorum’ duygusu. Bu bence müthiş bir deneyim. Ve bir seçim. Ben böyle bir şeyi seçmedim.
Eşten dosttan öyle baskılar oluyor değil mi?
Tabi olmaz mı? Bir de maalesef yeni nesilde, bizlerde şöyle bir durum var. Biz çıktıktan ertesi gün tüm Türkiye bizi tanıyacakmış gibi zannediyoruz. Yarışmalar da öyle. Yarışma bitiyor, iki gün sonra tüketildiği an diyor ki ‘nasıl olur ya?!’. Yani bu kadar seven vardı. Bu güne kadar takip eden vardı. Bu sefer ne oluyor. Müziği bırakmalar, psikolojilerin bozulması bir de böyle bir tarafı var işin.