Ankara Sinema Derneği’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 30 Kasım ile 13 Aralık tarihleri arasında üç ilimizi geziyor. Yılın öne çıkan ödüllü yerli yapımlarından ‘Anons’, ‘Arada’, ‘Ev Kadını’, ‘Kelebekler’, ‘Paranın Kokusu’, ‘Sibel’, film ekiplerinin katılımıyla Ankara, Sinop ve Kastamonu’da sinemaseverlerle buluşacak. Festival, her yıl yer verdiği bölümlerin yanında, bu yıl göçmen sorununu farklı boyutlarıyla ele alan, oldukça sert söylemlere sahip filmlerden oluşan ‘Sığınma(sız)’ seçkisini de izleyici ile buluşturacak.
Yirmi dördüncü kez yollara düşen Gezici Festival, 30 Kasım ile 6 Aralık arasındaki ilk durağı Ankara’daki gösterimlerin ardından, 7 ile 9 Aralık tarihleri arasında Sinop’u, 10 ile13 Aralık’ta ise Kastamonu’yu ziyaret edecek. Festival, ünlü yönetmenlerin ve eleştirmenlerin seçtiği yapımlardan sinema tarihinin değeri sonradan anlaşılan başyapıtlarına, ödüllü kısa filmlerden deneysel belgesellere uzanan seçkisiyle sinemaseverlere unutulmaz bir festival deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor.
TÜRKİYE 2018
Yılın öne çıkan yerli filmlerinin gösterileceği ‘Türkiye 2018’ bölümünde bu yıl altı film yer alıyor. Dünya prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivali’nin Ufuklar bölümünde Jüri Özel Ödülü’nü kazanan Mahmut Fazıl Coşkun’un üçüncü uzun metrajı ‘Anons’, 25. Adana Film Festivali’nde üç ödül aldı. 1963 yılında geçen film, darbe yapmaya teşebbüs eden ve radyodan bir anons yaparak halk desteğini arkalarına alacaklarını düşünen dört askerin hikâyesini anlatıyor.
Ali Kemal Çınar’ın dördüncü uzun metrajı ‘Arada’, ana dili Kürtçeyi anlayan ama konuşamayan ve kendisine sorulan sorulara Türkçe cevap veren Osman’ın trajikomik öyküsü… Can Evrenol’un ikinci uzun metrajı ‘Ev Kadını’, kâbuslarıyla gerçekler arasındaki ayrımı yapamayan Holly’nin öyküsünü anlatıyor… Tolga Karaçelik, bol ödüllü filmi ‘Kelebekler’de, uzun süredir görüşmeyen, birbiriyle anlaşamayan üç kardeşin, babalarından gelen bir telefondan sonra doğdukları köye doğru yaptığı yolculuğa eylik ediyor… Ahmet Boyacıoğlu’nun ikinci uzun metrajı ‘Paranın Kokusu’, Ankara’nın bir kenar mahallesinde yaşayan taksi şoförü Mehmet, kahve işletmecisi Metin ve işsiz gazeteci Adnan’ın öyküsü. Bir kenar mahalle komedisi olarak başlayıp, beklenmedik bir yöne evrilen film, türler arasında gezinirken günümüz Türkiye’sine dair çarpıcı tespitlerde bulunuyor… İlk gösterimini Locarno Film Festivali’nde yapan ‘Sibel’ ise Karadeniz bölgesinin bir köyünde babası ve kız kardeşiyle yaşayan 25 yaşındaki Sibel’i tanıtıyor. Muhafazakar bir toplumda, tüm baskılara rağmen ayakta kalmaya çalışan genç bir kadının yalın ve etkileyici bir dille anlatılıyor
SIĞINMA(SIZ)
‘Sığınma(sız)’ bölümünde göçmen sorununu farklı boyutlarıyla ele alan, oldukça sert söylemlere sahip filmler bir araya geliyor. Sundance Film Festivali’nde En İyi Belgesel seçilen ‘Babalar ve Oğullar (Of Fathers and Sons)’, tehlikenin yalnızca yurt olarak anılan topraklara değil, eve ve aileye de nasıl sızdığını konu ediniyor.
Avusturya hükümetinin ülkeye yasadışı yollardan girmeye çalışan mültecileri engellemek amacıyla sınıra bir tel örgü çekmeyi planlamasını konu alan ‘Tel Örgü (Die bauliche Maßnahme)’, popülist politikaların saçma sonuçlarını göz önüne seren bir politik hiciv.
Tribeca Film Festivali’nde En İyi Belgesel ödülünü kazanan ‘Aç Hayaletler Adası (Island of the Hungry Ghosts)’, Avustralya’nın ıssız bir adasındaki sığınmacıların gözaltında tutulduğu kampta çalışan bir psikoloğun, sığınmacıların ruhsal durumunun bozulmasını gözlemlemesi nedeniyle yaşadığı ikilemi anlatıyor.
Sinemamızın Tunç Okan imzalı klasiklerinden ‘Otobüs’ (1976), Anadolu’dan kalkıp İsveç’e giden dokuz insanın dramını anlatırken, kapitalist toplumun, uygarlık denen yutturmacanın kişileri ne derece bencilleştirerek birbirlerine yabancılaştırdığını, acımasız ve materyalist hale getirdiğini, ayrıca kır kökenli insanın teknoloji karşısındaki çaresizliğini beyazperdeye taşıyan bir başyapıt.
DİĞER BÖLÜMLER
Her yıl olduğu gibi bu yıl da yılın ses getiren filmleri ‘Dünya Sineması’ bölümünde bir araya geliyor. Festival’in, her yıl sinema dünyasından bir ismin seçtiği filmlerden oluşturduğu özel bölümünün bu yılki konuğu Mahmut Fazıl Coşkun. ‘Görünmez Kentler’ başlıklı bölümde Coşkun’un sinema tarihinden seçtiği dört klasik var.
Türkiye korku sineması külliyatı içinde farklı bir yerde duran Can Evrenol’un hazırladığı ‘Korku Sineması’ seçkisinde kısa korku filmleri, türü sevenlerle buluşacak. Restore edilmiş klasiklerden oluşan programıyla tanınan Il Cinema Ritrovato Film Festivali iş birliğiyle hazırlanan ‘Özgür Sinema’ bölümünde ise Küba sinemasının en önemli klasiği kabul edilen 1968 yapımı ‘Azgelişmişlik Anıları’ filmi restore edilmiş kopyasıyla gösterilecek.
Gezici Festival’in, güncel sanat alanında işler üreten sanatçılar ile festival izleyicisini buluşturan bölümünün bu yılki konuğu, ‘Hissetmek İstiyorum’ başlığı altında iki filmi gösterilecek olan Didem Pekün.
‘Kısa İyidir’ bölümünde yılın dikkat çeken kısa filmleri; ‘Çocuk Filmleri’ seçkisinde ise küçük izleyicilerin merakla takip edeceği kısa metraj animasyonlar var. VİDEO SERGİ: TÜRKİYE’YE HOŞ GELDİN
Programında sinemanın yanı sıra video sanatının da örneklerine yer veren 24. Gezici Festival, Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı iş birliğiyle Ankara’da 30 Kasım ile 17 Aralık tarihleri arasında ‘Sığınma(sız)’ bölümüne eşlik eden bir video sergisi de düzenliyor. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşecek ve 17 videodan oluşan ‘Türkiye’ye Hoş Geldin’ başlıklı sergi, Türkiye’deki Suriyeli göçmenlerin hikâyelerini kendi dillerinden aktarmayı amaçlıyor. Utopictures ve Sinetopya’nın ortak ürünü olan videolarda, farklı yaş, cinsiyet ve meslek gruplarından göçmenler, Türkiye’deki hayat mücadelelerini anlatıyor.
BİLETLER
Ankara’da festival gösterimleri Büyülü Fener Kızılay ve Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacak. Biletler, Büyülü Fener Sinemaları gişelerinden ve biletinial.com sitesinden satın alınabilecek…