Craft Tiyatro her yeni oyununu heyecanla beklediğim, bir an önce izlemek istediğim topluluklardan. Kuruldukları günden bu yana zaten yüksekte tuttukları çıtalarını her yeni oyunda biraz daha yükseltmekte. Bunun kanıtlarından biri de son oyunları Kalp.
AİDS, İNSANLIK, SEVGİ ÜZERİNE YÜREK PARÇALAYAN BİR OYUN
KALP
Craft Tiyatro her yeni oyununu heyecanla beklediğim, bir an önce izlemek istediğim topluluklardan. Kuruldukları günden bu yana zaten yüksekte tuttukları çıtalarını her yeni oyunda biraz daha yükseltmekte. Bunun kanıtlarından biri de son oyunları Kalp.
1980’li yılların başlarında New York. Gay toplulukların hiçbir tasa, hiçbir kaygı duymaksızın özgürce, keyif içinde, hattâ toplumun bazı kesimlerini rahatsız eden bir rahatlık ve vurdumduymazlıkla yaşamlarını sürdürdükleri yıllar. Ama hazlarının ardından ölüm kaderleri olmaya başlamıştır. Ne olduğu tam bilinmeyen, “Gay Kanseri” de denilen, çağın vebası olarak da adlandırılan AİDS hızla yayılmakta, ölümler giderek artmaktadır. Dostlarını, arkadaşlarını, sevgililerini kaybedenler arasında gay aktivist ve yazar Ned Weeks de vardır. Neds, AİDS’li hastaları tedavi etmeye çalışan, geçirdiği çocuk felci yüzünden tekerlekli iskemleye mahkûm, AİDS’in belki de New York’taki tek uzmanı Dr. Emma sayesinde bu felaket konusunda ilk bilinçlenenlerdendir. Bu hastalıkla mücadele etmek için bir dernek kurar. Gay topluluğuna, halka durumun ciddiyetini anlatmaya, onları bilinçlendirmeye, kendilerinden nefret eden, gerçeklere kulaklarını tıkamış ikiyüzlü yetkilileri harekete geçirmeye çalışır. Endişelerini çaresizlikler, anlaşılmamanın öfkesi ve umutsuzluğu izler. Çevresindekiler birbiri ardı sıra ölürken herkesin, New York belediye başkanının, gay topluluklarının, avukat kardeşinin… herkesin duyarsızlığı onu çıldırtmaktadır. Gayler için sanki bir soykırıma göz yumulmaktadır. Dernekte de bölünmeler başlamıştır. Bir bölümü cinsel eğilimleri kısıtlamak, cinsel ilişkilere gem vurmaktan yana duruş sergilerken, diğerleri cinsel yaşamlarını korumak, sürdürmek yanlısıdır…
Larry Kramer’in metni bize AİDS’le ilk mücadelelerin zor zamanlarını betimlemekte, insanların vurdumduymazlıkları, belki de bilinçli vurdumduymazlıkları yüzünden bir gay topluluğunun yaşamlarını nasıl yitirdiği konusunda hafızalarımızı tazelemekte. Bugün bile o insanları nasıl yalnızlığa mahkûm ettiğimizi, bu konuda yeterince adımlar atılıp atılmadığını, onlara toplum içinde ne kadar yaşama şansı verildiğini… tekrar tekrar düşünmemizi sağlamakta.
Larry Kramer’in bu otobiyografik piyesini Hira Tekindor son derece akıcı ve güzel bir türkçeyle dilimize kazandırmış, İbrahim Çiçek çok başarılı ve cesur bir rejiyle sahneye koymuş. Özellikle oyunun başındaki en sert sahnelerde bile çok hassas bir dengeyi korumayı bilmiş. Herbir karakterin kişisel özelliklerini en ince ayrıntısında incelemiş. Öylesine gerçek tiplemeler yaratmış ki, seyircinin onlarla empati kurmasını sağlamış. Oyuncular arasında hiç bozulmayan, çok dengeli bir oyun birliği kurmuş.
Oyunun bir an olsun yavaşlamamasında, su gibi akıp gitmesinde, birçok mekan değişimi olmasına karşın bir kez olsun black-out’a yer verilmemesinde Kerem Çetinel’in dekor ve ışık tasarımının büyük katkısı olmuş. Çok iyi bir dekoratör-yönetmen ortak çalışması yapıldığı ortada. Nihal Kaplangı’nın usta işi kostümleri kişileri çok doğru yansıtmış.
Ned rolünde Aras Aydın kusursuz diyebileceğimiz bir kompozisyon çizmiş. Ned’in öfkesini yumuşaklığı, içtenliği ve sevecenliğiyle dengelemeyi bilmiş. Seyirciyi aşkı ve hayatı sorgulamaya çağrıyor.
Aşkı sorgulamaya çağıran bir diğer oyuncu da, Ned’in sevgilisi Felix. Cem Yiğit Üzümoğlu can verdiği bu rolle tüm o insanî duyguları seyirciye kusursuz aktarıyor. Küçük küçük oynayarak çok inandırıcı bir kompozisyon çiziyor.
Nilperi Şahinkaya duru, yalın, abartıdan uzak, çok doğru bir oyunculukla can katıyor Dr. Emma’ya.
Necdet Sert’in canlandırdığı karakterin içinde kopan fırtınaları hissetmemek olanaksız.
Diğer tüm oyuncular, Kerem Aslanoğlu, Burak Sarıkaya, Sinan Çatıkkaş, Soner Kurt ve Süleyman Kara bu hiç bozulmayan oyun birlikteliği içinde etkileyici oyunculuklar sergilemekte.
Kalp aktivizm, toplumsal ve politik bilinç, hattâ toplumsal ve politik vicdanı sorgulayan çok etkileyici, çok cesur bir oyun. Metni, rejisi, oyunculuklardaki doğruluk ve içinde barındırdığı insanî duygularla bu yıl adından sıkça söz ettirecek oyunlardan biri. Oyundan kalbiniz çarparak, kafanızda bir çok soruyla ve sarsılmış olarak çıkacaksınız. Emeği geçenleri yürekten kutluyorum.
Yaşar İlksavaş
www.dirensanat.com