——- Altın Göl ——-
İnsan yaşlanır mı hiç ? Yaşlanmaz, ne kadın ne de erkek.
Hele göl kıyısında yaşarsa… Fiziksel olarak yaşlanan insan varlığı ne kadın ne erkek demeden ruhsal olarak yaşlanmaz. Yaşlanamaz…
Sevgi de öyle… Gerçek sevgi ve aşk. Hele göl altınsa… Altından yapılmışsa. Altın renginden, güneş renginden, güneşin renginden, kızıl kırmızılığından.
O zaman tüm doğa bütünüyle o renge, o altına, o güneşe bürünür. Dağlar, ovalar,sular, kayalar, ağaçlar, yapraklar, vadiler, sonsuz vadiler, gökyüzü, sonsuz gökyüzü, yıldızlar, aylar, insanlar.
İnsanlar, yaşlılar, gençler, çocuklar, aşıklar altın göl, altın olurlar.
Sevgi de öyle, aşk da öyle, altın olur. Hep altın.
Suyun içindeki balıklar, çiçeğin yaprağındaki kelebekler de, altın olurlar. Ruhlar ve doğa altının kendisidir zaten.
İşte orada, o zaman saygı da yeşerir altın olarak.
Suların hışırtısı,
Karanlık kayalar,
Gökyüzünde kuyruklu yıldız,
Gökyüzünde yakamozlar,
Tanrı’nın sesi,
Ölümün sessizliği.
O zaman 80 yaşını seksen mumla kutlamak nefes yetmese de bir seferinde onları söndürmeye, bütün nefesler onları söndürür.
Bu, sevginin nefesidir.
Aksi genç altın saçlı çocuk bile insan ve doğa ve su ve balık sevgisini kanı ve nefesiyle içince, kendisi de sevgi ve saygı olur: “ Seni özleyeceğim…” Ve bütün benliğinle sarılmak, sarılmak, sarılmak… İhtiyar adama, doğaya, altın göle, ihtiyar kadına, sevgiye ve saygıya… En nihayet, belki ilk kez mutluluğa… Yani hayata…
Bırakma beni, doğa, ihtiyar adam, ihtiyar kadın, altın göl… Bırakma beni mutluluk… Çocuğun ilk kez yaşamında mutluluk çocuğun benliği olmuştur. Anne ve baba ayrılığından kaynaklanan parçalanmış doğası, yeniden benliğiyle, duygularıyla, kılcal damarlarına kadar oluşmuş ve hayat bulmuştur. Coşku ve gülücükler yüzünden fışkırmaya başlamıştır.
İşte bir kez daha sevgi ve saygının kaynağı : “ Sizi özleyeceğim, sizi unutmayacağım…”
Sekseninci yaş gününün en büyük hediyesi ancak budur… Bu olmalıdır.
Sensiz olmaz bu özlem,
Sensiz olmaz altın göl,
Sensiz olmaz bu sevgi,
Sensiz olmaz bu kuşlar,
Sensiz olmaz bu kelebek,
Sensiz olmaz bu çiçek,
Sensiz olmaz bu sular,
Sensiz olmaz bu yuva,
Sensiz olmaz bu doğa,
Sensiz olmaz bu altın göl,
Ölme sakın sen ihtiyar,
Ölme sakın sen altın göl.
Golden Lake: Film, 1981. “ On Golden Pond “.
Komedyenler: Katharine Hepburn,
Henry Fonda,
Jane Fonda,
Altın çocuk,…
Yazar: Ernest Thompson.
Rejisör: Mark Rydell.
Yönetmen: İç benlik.
Senaryo: Tematik anlatım.
Görüntü yönetmeni: Doğa.
Müzik: Bir damla gözyaşı…
Dedi Derûn-î ibn Derûn-î, Ankyra, Tabuş, Altı, 9102… Ağlama kızım!… Prof.Dr. Şahin Yenişehirlioğlu