Yolcu Tiyatro kurulduğu günden beri yakından izlediğim bir topluluk. Bir özel tiyatro olarak gişe kaygısını göz ardı edip söyleyecek sözü olan oyunlar seçmesini hep önemsemişimdir. Borchert’in kendi deyişiyle “Hiçbir tiyatronun oynamak hiçbir seyircinin görmek istemediği oyun,” olarak tanımladığı Kapıların Dışında’yı ilk oyun olarak seçmeleri büyük bir cesaret örneğiydi.

Savaş Karşıtı Bir Klâsik: KAPILARIN  DIŞINDA

Yaşar İlksavaş
Twitter @Yasarilksavas
info@dirensanat.com

İkinci oyunları, dünyanın en önemli insan hakları savunucusu Ariel Dorfman’ın Karanlığın Ötesinden Gelen Sesler adlı yapıtıydı. “Gaspedilen haklarımızı gözler önüne seren ve bunlara karşı sessiz kalmamamızı vurgulayan” bir oyundu. Üçuncu oyunları Joko’nun Doğum Günü sahnelenmesi de, oynanması da çok zor bir oyundu. “Ezenle-ezilen, güçlü-güçsüz, efendi-köle… ilişkisinden yola çıkarak ciddî bir kapitalizm eleştrisini sahneye taşıyordu. Aşka Masoch’un penceresinden bakan, aşkın özgürce seçilmiş bir köleliğe dönüşmesini gündeme getirip tartışmaya açan Kürklü Venüs’ü de dördüncü oyun olarak repertuarına almıştı topluluk.

Kapıların Dışında şimdi ikinci kez seyirciyle buluşuyor. Savaş bitmiş, asker Beckmann Rusya’dan vatanına geri dönmüş, ve bu geri dönüşünde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını görmüştür. Kimsesi kalmamıştır. İş arar, iş bulamaz. Karısı yoktur artık. Bir umutla gittiği baba evine başkaları yerleşmiştir, anne-babası intihar etmiştir. Ne inançları, ne de hayalleri savaş öncesinde bıraktığı gibidir. Bütün kapılar yüzüne kapanır tek tek. Kapıların dışında kalmıştır. Dünyada sürekli acı ve ıstırap vardır, ve bunu değiştirmek olanaksızdır…

Oyunu izlemeye giderken, ilk sahnelenişinden beş, altı yıl gibi kısa bir süre sonar neden yeniden sahneye konduğunu çok düşündüm. Oyuna girerken aynı oyunu ikinci kez, ilkiyle birebir aynı izleyeceğimi düşünerek bayağı önyargılıydım. Oysa karşıma ilkinden çok daha başarıyla kotarılmış bir oyun çıktı. İlk oyundaki o boğucu karanlık yok olmuştu. Bu oyunu gördükten sonra birincisine Ersin Umut Güler’in çıraklık çalışması bile diyebiliriz, çünkü bu kez izlediğim yönetmen olarak başlı başına bir ustanın imzasını taşıyordu. Dijital görüntü teknolojisi çok yerinde ve dozunda kullanılmış. Sahne aydınlanmış, oyun akıcılık kazanmış. Bir radyo tiyatrosu, bir okuma tiyatrosu için çok uygun olan, sahnelenmesi çok zor oyun gerçek bir seyirlik şölene dönüşmüş. Sahnede birincisindeki gibi simsiyah bir atmosfer yaratılmadan da o karanlık dünya seyirciye çok güzel yansıtılmış. Yönetmen herbir anı en ince ayrıntısında değerlendirmiş, çok yerinde vurgularla mesajın rahatlıkla seyirciye geçmesini sağlamış.

Oyunu Behçet Necatigil dilimize kazandırmış. Kendisi de radio oyunları yazmış bir dil ustası olan ünlü şairimiz eseri bir kuyumcu titizliğiyle, bir şairin duyarlığıyla çevirmiş. Bu sayede tek bir sözcük bile kulağınızı tırmalamıyor, pürüzsüz, su gibi akan bir türkçe izliyorsunuz sahnede.

Cenk Dost Verdi, Beckmann’I tüm yönsemeleriyle, acılarıyla, çaresizliğiyle, yalnız bırakılmışlığıyla, öfkesiyle… hiç abartıya kaçmadan, çok doğru bir çizgide yorumlamış. Çok zor bir rolün virtüöz oyuncusu. İlk kez “Kürklü Venüs”te izlediğim Pervin Bağdat bu oyunda da, birkaç rolde, birbirinden başarılı kompozisyonlar çiziyor. Herbir role ayrı bir can katıyor. Burak Üzen de oyunun başarısına katkıda bulunan, rahat ve doğru oyunculuğuyla dikkati çeken, yarattığı tiplere gerçeklik katan bir oyuncu. Emre C. Sancar fiziğiyle sahneye çok yakışmış. Ama genç kardeşimizin, özellikle ses kullanımında biraz daha zamana ve çalışmaya ihtiyacı var gibi geldi bana. Sahnede kendini gösterebilmesi, dahası yanındaki böylesine güçlü üç oyuncu karşısında ezilmemesi için bu şart.

Kapıların Dışında, savaşın acımasızlığını, birey ve toplum üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne seren, seyirciyi koltuğunda rahatsız eden, düşünmeye yönelten, başarıyla sahnelenmiş, başarıyla yorumlanmış, en önemli savaş karşıtı oyunlardan biri. Gerçek tiyatroseverlerin ilgiyle izleyeceği bir oyun.

Yazı: Yaşar İlksavaş

www.dirensanat.com

Kapıların Dışında Röportaj izle


/i> 

 

Kapıların Dışında Ekip

Yazan Wolfgang Borchert

Çeviren Behçet Necatigil

Yöneten Ersin Umut Güler

 

Animasyon Tasarımı, Ses Tasarımı, Post Prodüksiyon Tufan Dağtekin

Kostüm Tasarımı Özlem Kaya

Işık Tasarımı Servet Ergün

İllüstrasyonlar Tülin Verdi, İbrahim Bozkurt

 

Oyuncular Cenk Dost Verdi, Pervin Bağdat, Burak Üzen, Emre C. Sancar

 

Videodaki Oyuncular Müzeyyen Durgun, Ersin Umut Güler

tek perde, 85 dakika

PAYLAŞIM
Önceki İçerikAltın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması en iyi film ödülü: “Batmadan/Buoyancy”
Sonraki İçerik7. KAYSERİ FİLM FESTİVALİ YÖNETİMİ’NDEN AÇIKLAMA
YAZAR VE ÇEVİRMEN 1949 yılında İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi, Galatasaray İktisadî ve Ticarî Bilimler Akademisi'ni bitirdi. İşletme İktisadı Enstitüsü'nde master yaptı. Kom Tekstil ve Konfeksiyon Fabrikaları A.Ş.'de 29 yıl idarî ve malî işler müdürlüğü ve genel müdür muavinliği yaparak üst düzey görevlerde çalıştı ve aynı fabrikadan emekli oldu. Yaşamının uzunca bir döneminde İhsaniye Altsokak'ta, ailesiyle oturdu. Üniversite yıllarında tiyatro ve kitap eleştirileriyle denemeler yazmaya başladı. Sonra yalnızca tiyatro eleştirileri yazmayı sürdürdü. Yine üniversite yıllarında başladığı çevirmenliği de hiç bırakmadı ve 2000 yılında emekli olduktan sonra çeviriye ağırlık verdi. Yeni Gazete, Hürriyet, Dünya, Hürgün, Yeni Ortam, Gazette 13, Son Saat gazetelerinde tiyatro ve kitap eleştirileri, Cumhuriyet gazetesinde derleme ve derleme çevirileri yayınlandı. Hürriyet Gösteri, Tempo, Papirüs, Yeni Dergi, Yeni Ufuklar, Oluşum, Yeni İş Dünyası, Çağdaş Sanat, Aylık, Best, Downtown dergilerinde 1970'den bu yana tiyatro eleştirileri ve diğer yazıları yayınlandı. De Yayınevi, Can Yayınları, Gelişim Yayınları, Bilgi Kitabevi, Kelebek yayınları, Altın Kitaplar, Doğan Kitap, Everest ve Oğlak yayınlarında elliye yakın çevirisi çıktı.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.