Son zamanlarda içinde bulunduğumuz Corona Salgını dolayısı ile en çok zararı tiyatroların görmesi bekleniyor. Çünkü tiyatroların işsiz kalması sadece virüs tehlikesinin atlatılabileceği 2-3 ayla sınırlı değildir. Şartlar normale dönse bile en son açılacak olan sinemalar ve tiyatro gibi toplu gösteri merkezleridir. Peki o zamanda kadar tiyatro alanında hayatını devam ettirecek olanlar nasıl ayakta duracaklar? kiraları ne olacak? temel ihtiyaçları ile birlikte kayıpları nasıl karşılanacak? Bu soruna devlet yetkililerin çözüm bulabilmesi için tiyatrolar bir kampanya başlattılar. http://www.tiyatromuzyasasin.com/ adresi üzerinde başlatılan imza kampanyasına şimdilik Beş bin kadar tiyatro çalışanı imzaladı. İlgili kişilere, kurumlara ve kamuoyuna diyerek yaptıkları bildiriyi aşağıda okuyabilirsiniz.
Yerel ya da global felaketler sürecinde ve sonrasında belirsiz süreler boyunca işsiz kalan, kanuni meslek düzenlemeleri ve hak tanımları çağın gerisinde bırakılmış tiyatro emekçileri olarak ilgili bakanlıklara ve kamuoyuna hatırlatıyoruz.
Biz, tiyatro sanatının emekçileriyiz. Çağdaş Türkiye Tiyatrosu için üreten yazarlarız, çevirmen, akademisyen, yayıncı, yapımcı, yönetmen, dramaturg, editör, oyuncu, koreograf, hareket tasarımcısı, sahne tasarımcısı, kostüm tasarımcısı, ışık tasarımcısı, besteci, müzik ve ses tasarımcısı, müzisyen, ressam, afiş tasarımcısı, fotoğraf sanatçısı, film ve videoart tasarımcısı, görsel iletişim tasarımcısı, sahne amiri, hukuk ve muhasebe sorumlusu, organizatör, program, basın ve iletişim sorumlusu, ışık teknisyeni, ses teknisyeni, operatörler, asistanlar, sahne, mekan, fuaye, kafe, gişe, temizlik ve nakliye sorumlularıyız.
Korona virüsü salgını sanatsal faaliyetleri sekteye uğratmış ve büyük maddi kayıplara sebep olmuştur. Salgının etkisinin süresi hesaplanamamaktadır. Tiyatro sanatı maddi kayıplarına ‘rağmen’ devam edemez. Birçok tiyatro salgının doğurduğu ekonomik krizi atlatamayacak ve tiyatro toplulukları dağılacak, tiyatro emekçileri yaşamsal darbeler yiyecek, salonlar kapanacak, tiyatro sanatı iflasa sürüklenecektir. Tiyatrolar kamuya aittir, kamusaldır. Kamusal tiyatroya ayrılması gereken devlet ödenekleri vardır, bu ödenekler haktır. Böyle bir felaket sürecinde ‘devlet ve yerel yönetim ödenekli tiyatrolar’ ve ‘kamusal tiyatrolar’ arasında ayrım yapılamaz. Kaynaklar paylaşılmalıdır.
Aşağıda imzası olan tiyatro emekçileri olarak biz, belirttiğimiz ve emsallerine istinaden de hak olarak tanımladığımız devlet desteklerinin ivedilikle sağlanmasını kamusal tiyatroların varlığını sürdürebilmesi adına talep ediyor, desteğinizi bekliyoruz:
- Kamusal Tiyatrolar KDV, Gelir Vergisi, Stopaj gibi vergilerden muaf tutulmalı, mevcut borçlarla ilgili düzenlemeler yapılmalıdır
- Elektrik, doğalgaz, su gibi faturalar 2021 Ocak ayına kadar dondurulmalıdır. Sonrası için de indirim uygulanabilecek bir düzenleme yapılmalıdır
- 2021 Ocak ayına kadar kamusal tiyatroların salon kiraları devlet tarafından karşılanmalıdır
- Kamusal tiyatrolarda çalışan personellerin maaşları ve SGK primleri 2021 Ocak ayına kadar devlet tarafından ödenmelidir, prim borçları ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır.
- Tiyatro sezonu sağlıklı biçimde başlayana dek, bildirinin başında ünvanlarıyla andığımız tüm tiyatro emekçilerinin asgari yaşamsal koşulları bireysel maddi desteklerle sağlanmalıdır
- Zaman kaybetmeden tiyatro yasası çıkarılmalıdır. Kamusal tiyatrolar ticarethane kimliğinden kurtarılıp kamusal hizmet üreten sanat kurumu statüsüne geçirilmelidir.
- Kültür Bakanlığı tarafından ÖZEL TİYATROLARA DEVLET DESTEĞİ olarak tanımlanan yönetmeliğin hüküm ve şartları günün ihtiyaçlarına uygun olarak acilen yeniden düzenlenmelidir.
İlgili kişilere, kurumlara ve kamuoyuna arz ederiz.