Siyaset SANATTIR.
SANAT bir işin adı veya cinsi değildir.
Bir işin yapılışında gösterilen özen felsefesinin adıdır.
İşin adı, yani zanaatların adı değişik olabilir.
Siyaset de bu zanaatlardan birisidr.
Siyasetin sanat olarak yapılabilmesi için;
Özen ile yapılması gerekir.
Tıpkı Da Vinci’nin resim yada heykel yapması gibi !
Stanislavsky’nin tiyatro yapması;
Beethowen’in beste yapması;
Yunus Emre’nin şiir yazması;
İbn-İ Sina’nın kendinini ifade etmesi,
Shakespeare’in oyun yazması,
Neşet Ertaş’ın halk türkülerini ölümsüzleştirmesi gibi yapılmalıdır siyaset.
Bu insanlar ve onlara benzer milyonlarca insan,yaptıkları işin adı ile değil;
O işi nasıl yaptıkları ile anılan insanlardır çünkü.
SANAT bir işi, onlar gibi titizlikle,özenle yapma düşüncesi ve disiplinin adıdır.
Dünya devi ABD de, ruh hastası bir polisin;
“Nefes alamıyorum!” diyen bir insanın feryadını hiçe sayması;
Ölümüne neden olması,bütün dünyayı endişelendirdi.
Irkçılık yanlısı ve ırkçılık karşıtı çatışmaları yeniden alevlendirdi.
Kuzey Güney savaşlarından sonra,Louis Armstrong’dan, Barrack Obama’dan sonra;
Yapay zeka ve,digital yaşamın ve bunların uzantısı komplo teorilerini,
Eylül, ekim aylarında gelmesi söz konusu olan Covit 19 endişesi,
Hepsi bir araya geldi.Amerika ve oradan dünyaya dalga dalga yayılan bir ses ve sahibinin ölüm şekli;
tüm insanlığın covit 19 nedeni ile yaşamını sorguladığı bir dönemde yaşandı.
İnsanlığın yaşama ve geleceklerine dairr,net çözümler duymak istediği bir dönemde yaşandı.
Doğu toplumlarının değişip gelişemiyeceğini söyleyen ve bunu ciddiye alanların, Huntington tezinin ülkesinde!
Hem de Barrack Obama’yı Cumhurbaşkanı yapmış olan insanların ülkesinde.
Hemde covit 19 da dünyada en çok insan kaybının yaşandığı,
maske bulamayan insanların ülkesinde;
“Ben politikacıyım her türlü yalanı söylerim, isteyen inanır istemeyen inanmaz” diyen Donald Trump’ın ülkesinde,
“Nefes alamıyorum” diyen bir insanı umursamıyan, bir diğer insanın tutumu nedeni ile, isyan ediyor insanlık.
Bu kısa bacaklı, cılız polis,kimden cesaret alıyordu ? Kimin bekçiliğini yapıyordu!
Bu davranışı, kimin,hangi kültürün yansıması idi?
Bir türlü mutluluğun resmini yapamayan,hep kolayına kaçan bir siyaset anlayışının değil mi?
İnsanların bu kolaycılığı, bu vurdumduymazlığı, bu yüzeyselliği ve açık açık ifade edilen yalancılığı
Açıkça gördüklerinin kanıtı değil mi ?
Demek bu insanlar yıllardır nefes alamıyorlarmış.Flloyd!un sesi bunu kanıtladı.
İnsanların, yalanlara duyarsız kalmadıklarını, siyasetin sanat olarak yapılması istediğini ortaya çıkardı!
Dünya siyaseti SANAT olarak yapmayı benimsemeli.Siyaset zanaatini de bu anlayışla yapmalı.
İnsanlığın ortak amacı, Mutluluğun resmini yapmak olmalı.SANATAEVET olmalı!
TAMER LEVENT RÖPORTAJLARI DİREN SANAT YOUTUBE KANALINDA / ABONE OLMAYI UNUTMAYIN
/div>