Aslı Ildır, Ayça Çiftçi, Hakan Bıçakcı ve Fırat Yücel’in konuşmacı olacağı beş günlük programın detayları belli oldu. Bu programda katılımcı ve eğitmenler bir arada ‘Akıntıya Karşı Sinema’nın olanaklarını yeniden keşfedecekler. |
Eğitmenler: Ayça Çiftçi, Hakan Bıçakcı, Aslı Ildır, Fırat Yücel Seminer Tarihleri: 20-25 Ağustos 2024 ‘Akıntıya Karşı Sinema’, sinemanın tanımının farklı mecralarda yeniden sınandığı bir zamanda, farklı dönemlerde, farklı coğrafyalarda akıntıya karşı kürek çeken filmlere, türlere, yazar ve yönetmenlere yakından bakmak üzere tasarlanan bir yaz programı. Hâkim kültüre başkaldıran, seyirci beklentilerine meydan okuyan, film diliyle oynayan, onu esneten, bozan ve yeniden kuran örneklere derinlemesine bakmayı amaçlayan seminerde film kültürü içinde gündemi belirleyen tartışmalar da gündeme gelecek. Ayça Çiftçi’yle nasıl bakmalı sorusunun peşinde ‘sinemanın cinsiyeti’ni odağına alan ilk gün programının ardından, Fırat Yücel’le sinemada politik kırılma anlarına yakından bakan ‘karşı sinema’ örnekleri üzerinden bir ufuk turuna çıkılacak. Aslı Ildır’ın ‘film dili’ni zorlayan ve dönemini yeniden tanımlayan filmlere odaklanacağı bir günün ardından seminer, Hakan Bıçakcı’nın akıntıya karşı kürek çeken ve sınırı aşan ‘hikâyeleme’ örneklerini mecralar arası bağlantılarla ele aldığı bir programla sona erecek. Beş gün boyunca sabah ve öğleden sonra oturumlarıyla her biri iki modül halinde gerçekleşecek bu dört seminerin yanı sıra, akşam film gösterimlerine eşlik eden serbest zaman sohbetleri de programın önemli bir parçası olacak. Katılımcı ve eğitmenlerin bir arada ‘Akıntıya Karşı Sinema’nın olanaklarını yeniden keşfedecekleri bu program, Altyazı ve Gümüşlük Akademisi’nin heyecan verici ilk işbirliği. İletişim: seminer@altyazi.net Gümüşlük Akademisi Hakkında: gumuslukakademisi.org KAYIT OLMAK İÇİN TIKLAYIN Not: Genişletilmiş film örnekleri ve okuma önerileri listesi kayıt sonrası katılımcılarla paylaşılacaktır. Altyazı Yaz Semineri Detaylı Program20 Ağustos 2024/ Salı Gün boyu gelişler 21:00 – Tanışma Etkinliği 21 Ağustos 2024/ Çarşamba 09:00 – 10:00 Kahvaltı Nasıl Bakmalı: Sinemanın Cinsiyeti Laura Mulvey’nin 1970’lerde ortaya attığı “eril bakış” kavramı, o yıllardan bugüne kadar film çalışmalarını şekillendiren en temel tartışmalardan biri oldu. Kameranın film evrenine bakışının, izleyicinin perdeye bakışının, öykü dünyasındaki karakterlerin birbirlerine bakışlarının nasıl tasarlandığını inceleyerek filmlerin cinsiyet ilişkilerini nasıl kurduğunu, karakterleri cinsiyet temelinde nasıl sunduğunu, izleyicinin bu bağlamda nasıl bir pozisyona yerleştirildiğini yakından incelemeyi öneren çalışma, pek çok teorisyen tarafından sorgulanıp eleştirildi, böylece de geliştirildi. Filmlerin teoriyi, teorinin filmleri etkilediği sinema tarihi içinde, feminist ve kuir teoriler sinemada yeni bir bakış kurmaya kalkışan filmleri doğurdu, bu filmler yeni teorileri doğurdu. Bu hattı takip edecek olan seminerde, son dönemde giderek daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan “kadın bakışı”, “kuir bakış” gibi kavramların içinin nasıl doldurulabileceği tartışılacak, sinemada o veya bu şekilde başka bir bakış kurmaya kalkışan filmler yakından incelenecek. 10:00 – 12:00 1.Oturum Ayça Çiftçi – Nasıl Bakmalı: Sinemanın Cinsiyeti Ana film: Darağacımı Yükseğe Kur / Out of the Past (Jacques Tourneur, 1947) 12:00 – 14:00 Öğle Yemeği 14:00 – 15:00 2.Oturum Ayça Çiftçi – Nasıl Bakmalı: Sinemanın Cinsiyeti Ana film: Alev Almış Bir Genç Kadının Portresi / Portrait of a Lady on Fire (Céline Sciamma, 2019) 15:00 – 15:30 Ara 15:30 – 16:30 2.Oturum Ayça Çiftçi – Nasıl Bakmalı: Sinemanın Cinsiyeti 20:00 – 21:00 Akşam Yemeği 21:00 – Film Gösterimi ve Sohbet 22 Ağustos 2024/ Perşembe 09:00 – 10:00 Kahvaltı Karşı Sinema: Yeni Dalgalardan Üçüncü Sinemaya Sinemanın göstergebilimi üzerine etkili çalışmalarıyla tanınan Peter Wollen, 1972 yılında “Godard ve Karşı Sinema” adlı bir makale yayınladı. Wollen bu makalede, Jean-Luc Godard’ın Dziga Vertov Grubu’yla yaptığı 1970 tarihli Doğu Rüzgarı (Le vent d’est) filmini kılavuz alarak egemen sinema dilinin “yedi günahı”na karşı Karşı Sinema’nın ilkelerini sıralıyordu. Böylelikle ulusal sinemaların ötesinde uluslar-ötesi bir muhalif sinema politikası görünür oldu; kendini, ele aldığı konular üzerinden değil ‘film dili’ üzerinden var eden bir sinema politikası. Bu seminerde önce Wollen’ın ortaya attığı Karşı Sinema politikasının ilkelerini gözden geçirecek, ardından bu tahayyülün yıllar içinde nasıl bir dönüşümden geçtiğini ve bugün hâlâ bir anlam ifade edip etmediğini örnekler üzerinden tartışacağız. Seminerde 60’ların ‘Üçüncü Sinema’ manifestoları ile Karşı Sinema politikası kıyaslanacak; Jean-Luc Godard’ın yanı sıra Dušan Makavejev, Věra Chytilová, Med Hondo, Kenneth Anger, Harun Farocki, Fernando Solanas ve Octavio Getino gibi sinemacıların filmlerine ve metinlerine referans verilecek. 10:00 – 12:00 1.Oturum Fırat Yücel – Karşı Sinema: Yeni Dalgalardan Üçüncü Sinemaya Egemen sinemanın dili ve süreklilik kurgusu. Harun Farocki’nin sinemanın 100. yılında hatırlattıkları. Karşı Sinema’nın temelleri: Dziga Vertov’un özdüşünümsel montajı, Sergei Eisenstein’ın entelektüel montajı. Karşı Sinema’nın ilkeleri: Egemen sinemanın “yedi günahı”na Karşı Sinema’nın “yedi erdemi.” 12:00 – 14:00 Öğle Yemeği 14:00 – 15:00 2.Oturum Fırat Yücel – Karşı Sinema: Yeni Dalgalardan Üçüncü Sinemaya Yeni Dalgalar ve Yugoslav Kara Dalga akımından bir örnek: W.R. Organizmanın Sırları / W.R. – Misterije organizma (Dušan Makavejev, 1971) Karşı Sinema’dan Üçüncü Sinema’ya: Fırınların Saati / La Hora de los Ornos (Fernando Solanas, Octavio Getino, 1968) ve Soleil Ô (Med Hondo, 1970) 15:00 – 15:30 Ara 15:30 – 16:30 2.Oturum Fırat Yücel – Karşı Sinema: Yeni Dalgalardan Üçüncü Sinemaya 20:00 – 21:00 Akşam Yemeği 21:00 – Film Gösterimi ve Sohbet 23 Ağustos 2024/ Cuma 09:00 – 10:00 Kahvaltı Sınır Aşan Filmler Linda Williams, 1991 tarihli makalesinde sinemada “beden türünden” bahseder. Korku, melodram ve pornografi filmlerini dahil ettiği bu türe ait filmler, beyazperdenin dışına taşar ve doğrudan seyircinin bedenine ulaşır. Karakter ağladıkça, korktukça ve haz aldıkça seyirci de bedeninde aynı deneyimleri yaşar. Dolayısıyla bu filmler daima sınır aşar. Bu sınır bazen etik bir sınırdır, seyirci istemediği kadar şey görür, duyar ve hisseder. “Başkalarının hayatlarına ve acılarına” fazla yaklaşır, o yoğun deneyimin içinde mesafe almaya vakti ve mecali olmaz. Bazense aşılan anlatısal ve biçimsel sınırlardır. Karakter beklenmedik bir yerde, hiçbir mantığa sığmayacak, kendi bile tahmin edemeyeceği bir eylemde bulunur: Hikâye yırtılır ve anlam açığa çıkar. Çoğu zaman ise anlama direnen bu yırtılma anları, kimi zaman politik bir nitelik de taşır ve alegorik bir işlev kazanır. Bir zombi hiçbir zaman sadece zombi değildir, ölüler boş yere geri dönmez. Özellikle anaakım Hollywood sinemasını her şeye rasyonel bir işlev atfeden ve matematiksel bir senaryo yapısı öneren “duvarda asılı tüfek mutlaka patlamalı” mantığına direnir bu sınır aşımları. Sadece dış dünyayı değil, kendi kurduğu dünyayı da yıkmaya cesaret eden bu filmler, aynı anda konvansiyonel sinema dilini ve bu dilin getirdiği ideolojik ve ahlaki normları da yerle bir eder. Sınır aşan beden filmleri, sadece sanatın sağlayabileceği bir oyun alanında sürekli varolan normların ötesini araştırır. Öte yandan bu sınır aşımının doğasındaki şiddet, sinema tarihinin en tartışmalı konularından biridir. Bu seminerde çeşitli dönem ve coğrafyalardan sınır aşan filmler ele alacak ve bu filmlerdeki sembolik ve anlatısal şiddetin yapıcı ve yıkıcı olanakları tartışacağız. Yeni Fransız Aşırıcılığı’ndan “Asian Extreme” sinemasına, Cronenberg’den Haneke’ye ve Lynch’e uzanan bir hatta bu filmleri bir araya getiren excess (aşırılık) kavramının açtığı kuramsal ve sanatsal tartışmalara değineceğiz. 10:00 – 12:00 1.Oturum Aslı Ildır – Sınır Aşan Filmler Ana film: Yüzü Olmayan Gözler / Les yeux sans visage (Georges Franju, 1960) 12:00 – 14:00 Öğle Yemeği 14:00 – 15:00 2.Oturum Aslı Ildır – Sınır Aşan Filmler Ana filmler: Sympathy for Lady Vengeance / Boksuneun naui geot (Park Chan-wook, 2002), Earwig (Lucile Hadžihalilović, 2022) 15:00 – 15:30 Ara 15:30 – 16:30 2.Oturum Aslı Ildır – Sınır Aşan Filmler 20:00 – 21:00 Akşam Yemeği 21:00 – Film Gösterimi ve Sohbet 24 Ağustos 2024/ Cumartesi 09:00 – 10:00 Kahvaltı Karşı Hikâyeler Hikâyeler sonsuz ama hikâye konuları sınırlı. Hikâye yapıları ise çok daha sınırlı. Mitik şemalar üzerine kurulu, katılaşmış kurallara harfiyen uyan ve genlerimize işlemiş şablonlara dönüşen hikâyelerle çevriliyiz. Klasik yapı, tüm anlatıları aynılaştırmak için pusuda bekliyor. Tabii ki bu yapıya kafa tutan ya da onu esneten yaklaşımlar da var. Seminerde önce klasik hikâye yapısına, sonra da bu yapıyı farklı biçimlerde karşısına alan alternatif yaklaşımlara genel bir bakış atacağız. 10:00 – 12:00 1.Oturum Hakan Bıçakcı – Karşı Hikâyeler Gerçek dünyaya (doğal anlatı) karşı kurmaca dünyası (yapay anlatı). Hikâyenin lineer doğasına karşı olay örgüsünün karmaşık yapısı. Özdeşlikle ilerleyen klasik (dramatik) yapıya karşı yadırgatma prensibine dayanan (epik) anlatılar. (Tiyatrodan ve filmlerden örneklerle.) Ne anlatıldığına karşı nasıl anlatıldığı. (Anlatmaya karşı, gizlemek.) Anlatmaya karşı gösterme (canlandırma). “Bir şey olması” üzerine kurulu akışlara karşı “bir şey olmayan” hikâyeler. 12:00 – 14:00 Öğle Yemeği 14:00 – 15:00 2.Oturum Hakan Bıçakcı – Karşı Hikâyeler Klasik hikâye yapısına karşı yapı karşıtı denemeler. (Filmlerden örneklerle.) “Tam nedensellikle” ilerleyen geleneksel gerçekçiliğe karşı “sıfır nedensellik” barındıran fantastik. (Edebiyattan ve sinemadan örneklerle.) Kurgulandığını gizleyen akışlara karşı kurgusunu açık eden yaklaşımlar. Kahramana karşı anti-kahraman. “Tanrı anlatıcı”ya karşı “güvenilmez anlatıcı”. Aşina olunan hikâyelere karşı tekinsiz hikâyeler. 15:00 – 15:30 Ara 15:30 – 16:30 2.Oturum Hakan Bıçakcı – Karşı Hikâyeler 20:00 – 21:00 Akşam Yemeği 21:00 – Kapanış Etkinliği 25 Ağustos 2024/ Pazar 10:00-12:00 Kahvaltı ve Ayrılış Konaklama Detayları – Program kontenjanı 25 kişi ile sınırlıdır. – Ücrete açık büfe kahvaltı, vejetaryen öğle ve akşam yemekleri, çay-içme suyu dâhildir. * 2 kişilik oda ve program katılım ücreti: 20.000 TL (Odalar diğer katılımcılarla paylaşılacaktır.) ** 4 ranzalı 8 kişilik oda ve program katılım ücreti: 15.000 TL (Odalar diğer katılımcılarla paylaşılacaktır.) ————Ayça Çiftçi kimdir? İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema bölümünde öğretim üyesi. Medya Sanatları alanındaki doktora çalışmasını 2015’te Royal Holloway Londra Üniversitesi’nde tamamladı. Çeşitli üniversitelerde ve kurumlarda sinema alanında teorik ve pratik dersler verdi. Kadir Has Üniversitesi’nde yürütülen “Türkiye Ekranlarında ve Kamera Arkasında Kadın: Temsilin ve İş Gücünün Güncel Görüntüsü” isimli TÜBİTAK projesinde araştırmacı olarak yer alıyor. Bir Yazdan İzlenimler ve O Sırada Henüz adlı kısa filmlerin yönetmenliğini yaptı. Saadet isimli uzun metraj kurmaca projesi geliştirme aşamasında. 2006`dan beri Altyazı Sinema Dergisi yazarı ve yayın kurulu üyesi. Fırat Yücel kimdir? Altyazı Sinema Dergisi’nin kurucuları arasındadır. Bugün Altyazı’nın ifade özgürlüğüne yoğunlaşan Altyazı Fasikül: Özgür Sinema adlı yayınının editörlüğünü yapmaktadır. Sinema yazarlığının yanı sıra kurgucu ve yönetmen olarak belgesel çalışmalarını sürdürmektedir. Hoşgeldin Lenin (2016), Kapalı Gişe (2016), Özgürleşen Seyirci: Emek Sineması Mücadelesi (2016), Baştan Başa (2019) ve 8 Mart 2020: Bir Günce (2023) gibi belgesellerde kurguculuk ve yönetmenlik yapmıştır. BAK’ın (basis voor actuele kunst, Utrecht) ‘Fellowship for Situated Practice 2023/2024’ programının katılımcıları arasında yer almaktadır. Aylin Kuryel ile birlikte yönettiği uzun metraj belgeseli Ulysses Çevirmek (2023) dünya prömiyerini 38. DOK.fest München’de yaptı. Aslı Ildır kimdir?Boğaziçi Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Film Çalışmaları eğitiminin ardından Bahçeşehir Üniversitesi’nde Sinema-Televizyon yüksek lisansını bitirdi. Antwerp Üniversitesi ve Koç Üniversitesi’nde Film Çalışmaları ve Görsel Kültür üzerine doktora yaptı, Koç Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nde film üzerine dersler verdi. 2017’de sinema yazarı olarak Berlin ve Saraybosna film festivallerinin Talent Campus programlarına seçildi. Şu anda Kadir Has Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nde doktora sonrası bursiyer olarak yer almakta ve yayın kurulunda yer aldığı Altyazı Sinema Dergisi’ne sinema yazarı olarak katkı sunmaktadır. Hakan Bıçakcı kimdir? 1978’de İstanbul’da doğdu. İlk romanı 2002 yılında çıktı. Çeşitli dergiler için edebiyat eleştirileri, sinema yazıları ve öyküler yazdı. Senaryo ve çizgi roman çalışmalarında yer aldı. Kitapları çeşitli yabancı dillere çevrildi. Normal Nefes Almaya Devam Edin, 2020 yılında “Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü”ne layık görüldü. Silinmiş Sahneler, 2023 yılında “Vedat Türkali Edebiyat Ödülleri”nde kısa listeye seçildi ve “Notre Dame de Sion Liseliler Edebiyat Ödülü”ne layık görüldü. |